YAPAY ZEKÂNIN GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ ÜZERİNDEKİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ ETKİSİ

G

ayrimenkul sektörü yapay zekâ teknolojilerinin sunduğu potansiyel ile önemli bir dönüşüm geçiriyor. McKinsey'nin araştırmalarına göre, üretken yapay zekâ gayrimenkul sektöründe 110 milyar dolardan 180 milyar dolara kadar değer yaratabilir.

Yapay zekâ, gayrimenkul sektöründe karar verme süreçlerini temelden değiştiriyor. Otomatik değerleme modelleri, mülklerin doğru fiyatlandırılması için tarihsel satış verileri, pazar trendleri ve mülke özgü özellikleri analiz ederek mülklerin ideal şekilde fiyatlandırılmasını sağlıyor. Bu sistemler, değerleme sürecini daha kesin ve veri temelli hale getiriyor. Ayrıca uzmanlara göre yapay zekâ, yatırımcılar için pazar analizi ve fırsat belirleme süreçlerini önemli ölçüde hızlandırıyor. Sistemler, makro analizlerden başlayarak limanlar, havaalanları ve e-ticaret hacmi gibi çekici faktörlere sahip pazarları belirliyor. Daha sonra, daha ayrıntılı analizlerle ilgi alanlarını tespit ediyor ve yatırım hipotezlerinin geçmişteki performansını değerlendiriyor. Üretken YZ araçları, hem şirket içi hem de üçüncü taraf verilerini kullanarak satılık en iyi 25 depo mülkünü belirlemek veya gelecekte başarılı olma potansiyeli en yüksek alışveriş merkezlerini tespit etmek gibi karmaşık analizleri saniyeler içinde gerçekleştirebiliyor.

Tüm bunların yanı sıra içinde bulunduğumuz yüzyılın en fazla değer verilen unsurlardan birine, kişiselleştirmeye de imkân sağlıyor. Bu durumda sektörden beklenen müşteri deneyiminin de büyük ölçüde geliştirilmesini sağlıyor. Yalnızca ev alım-satımlarında değil; YZ destekli chatbotlar, kiracı taleplerini yönetme ve kira görüşmelerini kolaylaştırma gibi görevlerde de kullanılıyor. Basit bakım talepleri için sistem doğrudan bina bakım ekibiyle iletişime geçebilirken, daha karmaşık sorular uzman personele yönlendirilebiliyor. Diyelim ki kiracı arayışı içindesiniz, üretken yapay zekâ sayesinde potansiyel kiracılarınıza boş gördükleri alanı nasıl değerlendirebileceklerini deneyimleme imkânı tanıyabiliyorsunuz. Örneğin, bir apartman dairesinin mid-century modern tarzda veya farklı ahşap kaplamalarda nasıl görüneceğini öğrenip bu veriler eşliğinde mobilya ve döşemeleri seçerek farklı müşteri segmentleri için farklı varyasyon çalışmaları yapabiliyorsunuz.

Yapay zekânın gayrimenkul sektörüne entegrasyonu, sektörün geleceğini şekillendirecekmiş gibi görünüyor. McKinsey'nin çalışmaları, YZ kullanan gayrimenkul şirketlerinin daha verimli operasyon modelleri, güçlü müşteri deneyimi, kiracı tutma oranları ve akıllı varlık seçimi sayesinde net işletme gelirlerinde yüzde 10 veya daha fazla artış sağladığını gösteriyor. Ancak bu dönüşümden tam anlamıyla faydalanmak için şirketlerin sadece hazır YZ ürünlerini kullanmanın ötesine geçmeleri, veri stratejilerini geliştirmeleri ve operasyon modellerini yeniden yapılandırmaları gerekiyor. Yapay zekânın öne çıktığı her alanda olduğu gibi veriye dayalı rekabet avantajı yaratma becerisi, gelecekte gayrimenkul şirketlerinin başarısını belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak.