Ocak 2 2025

TikTok’un yıllık karbon ayak izi, neredeyse Yunanistan’ınkine eşit

Ocak 2

DİJİTAL EĞLENCENİN ÇEVRESEL MALİYETİ

K

ısa video paylaşımı yapılabilen bir sosyal medya platformu olan TikTok, kullanıcılarına etkileşim dolu bir platform sunarken, bu popülaritenin arkasında yatan çevresel maliyetler giderek daha fazla tartışma konusu haline geliyor. Özellikle milyonlarca kullanıcıyı aynı anda ağırlayan veri merkezleri, sürekli artan video içerik tüketimi ve enerji yoğun operasyonlarıyla TikTok’un çevresel etkileri küresel ölçekte de iz bırakıyor. Bir araştırmanın TikTok’un yıllık karbon ayak izinin neredeyse Yunanistan’ınkine eşit olduğu iddiası ise dijital platformların çevresel etkisi üzerine çarpıcı bir bakış sunuyor. Paris merkezli karbon muhasebe danışmanlık firması Greenly’nin yaptığı araştırmaya göre TikTok’un yalnızca ABD, İngiltere ve Fransa’daki kullanıcılarının 2023 yılına ait emisyonları yaklaşık 7,6 milyon metrik ton karbondioksit eşdeğerine (CO₂e) ulaşıyor. Bu ülkeler, TikTok’un küresel kullanıcı tabanının yalnızca %15’ini temsil ettiği için platformun toplam yıllık emisyonlarının yaklaşık 50 milyon metrik ton CO₂e olduğu tahmin ediliyor. Bu değer, Yunanistan’ın 2023’teki yıllık karbon emisyonu olan 51,67 milyon metrik tona oldukça yakın.

Ocak 2

Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz: TikTok, devasa bir enerji tüketimi gerektiren, sürekli çalışan bir dijital fabrika gibi. Kullanıcıların her gün ortalama 45,5 dakika platformda vakit geçirdiği düşünüldüğünde, her dakika başına 2,921 gram CO₂e salınıyor. Bu da sanki her TikTok videosunu izlerken arka planda küçük bir karbon üreten makine çalışıyormuş gibi bir etki yaratıyor. Bu emisyonların büyük kısmı, platformun video ağırlıklı içeriği ve yüksek kullanıcı etkileşiminden kaynaklanıyor.
TikTok; Meta ve Google gibi diğer teknoloji devlerinin aksine, emisyon verilerini henüz tam olarak paylaşmıyor. Ancak şirket, 2030 yılına kadar karbon nötr olma hedefini duyurdu. Bu hedefe ulaşmak için şeffaflık ve sürdürülebilirlik girişimlerini artırması bekleniyor.
Yapılan bu araştırmanın sonucu, dijital dünyada geçirdiğimiz zamanın yalnızca sosyal etkilerini değil, çevresel sonuçlarını da düşünmemiz gerektiğini ortaya koyuyor!