Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Nisan 2025
Mutfağından denizine Filipinler
YENİ BİR MACERA
edi binden fazla adadan oluşan Güneydoğu Asya takımadaları içinde Filipinler, sınırsız keşif imkânı sunarak seyahat severlerin favorisi olmayı sürdürüyor. Bu tropik rota kristal berraklığındaki suları, bembeyaz kumsalları ve kendine özgü mutfağıyla her deneyim arayışına cevap veriyor.
İlk kez ziyaret edenler için macera, Manila’daki hop-on hop-off otobüs turu ile başlıyor. Dünya Seyahat Ödülleri’nde Asya’nın önde gelen turist çekim merkezi seçilen Intramuros bölgesi, Manila’nın tarih ve mirasına benzersiz bir bakış sunuyor. Manila’dan sonra ülkenin doğal hazinelerine doğru yol alabilirsiniz.
Popüler Boracay Adası, palmiye ağaçlarıyla çevrili bembeyaz kumsallarıyla sizi bekliyor olacak. Mercan kayalıklarıyla çevrili koylarıyla ünlü Palawan’da ise hem kumullarda hem de mangrov ormanlarında, korunan deniz ve yaban hayatı türleriyle karşılaşabilirsiniz. Filipinler, dünyanın en iyi dalış noktalarından bazılarına da ev sahipliği yapıyor. Cebu’daki Moalboal, muhteşem Sardalye Sürüsü su altı gösterisiyle ünlü. Sorsogon’da balina köpekbalıklarını, Daanbantayan’da tırtıklı köpekbalıklarını görebilir; Puerto Galera’da “ülkenin en iyi dalış deneyimlerinden bazılarını” yaşayabilirsiniz. Sörf tutkunları için ise Siargao Adası gizli koy, mağara ve lagünleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Dalgalarla dans etmek isteyenler için bu ada, Filipinler’in en ünlü sörf noktalarından biri.
Cebu’nun derin ormanlarında yürüyüş yapmadığınız ve muhteşem şelaleleri keşfetmediğiniz zamanlarda, şehrin tarihi merkezini ziyaret edebilirsiniz. Şehir ve doğa deneyimlerini birleştiren bir gezi içinse Bohol’a gitmeniz yeterli. Cebu’dan sadece birkaç saat uzaklıktaki bu ada, benzersiz konik oluşumlarıyla ünlü Çikolata Tepeleri sayesinde ekoturizm için popüler bir nokta haline geliyor. Buradayken, Loboc Nehri’nde yerel bir katamaran gezintisi yapmayı ihmal etmeyin.
Daha huzurlu anlar için UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan yeşil Banaue Pirinç Terasları’nı barındıran kuzey Filipinler’deki dağlık Cordillera bölgesini keşfedebilir veya Bicol’daki Mayon yanardağının mükemmel konik görüntüsünü izleyebilirsiniz.
Gastronomi şöleni
Filipinler, BM Turizm Asya ve Pasifik Bölgesel Gastronomi Turizmi Forumu’na ev sahipliği yaparak gastronomi destinasyonu olarak ününü pekiştirdi. Turizm Bakanı Christina Garcia Frasco, “Sevdiğimiz ve tanınmış şeflerimizin, bölgesel şeflerimizin, çiftçilerimizin, balıkçılarımızın, yerel üreticilerimizin çalışmaları aracılığıyla ülkenin çeşitli bölgesel lezzetlerini tanıtacağız,” diyerek gururla anlatıyor Filipinleri.
Burada pomelo ve papaya gibi sulu meyvelerin tadını çıkarabilir, Camiguin Adası’nın ünlü Pastel de Camiguin’i gibi tatlı lezzetlerin keyfini sürebilir veya ulusal favori ‘adobo’, ince kızarmış ilkbahar ruloları ‘lumpia’ ve limonotu ve narenciye aromalı barbekü tavuk ‘inasal’ gibi daha doyurucu yemekleri deneyebilirsiniz. Gerçek bir gastronomi şöleni için UNESCO Gastronomi Yaratıcı Şehri olan Panay Adası’ndaki Iloilo’ya veya Asya’nın yavaş yemek merkezi olarak bilinen Negros Adası’ndaki Bacolod’a gidebilirsiniz.
Peki Filipinler’i ne zaman ziyaret etmelisiniz? Frasco buna şöyle cevap veriyor: “Filipin halkının sıcaklığı ve sevgisi tüm adalarımızı ve destinasyonlarımızı kaplıyor. Bu yüzden ziyaret etmek için her zaman uygun.”