Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Mart 2025
Yapay zekâ insanların daha uzun yaşamasına yardımcı olabilir mi?
SAĞLIKLI YAŞAM TANIMI DEĞİŞİYOR...
apay zekâ (YZ), sağlık sektöründe devrim yaratmaya hazırlanıyor. Dünya nüfusu yaşlanırken, uzun ömür ve yaşlılar için daha kaliteli bir yaşam arayışı, sağlık endüstrisinde acil bir odak noktası haline geldi. YZ’nin yaşlanma sürecine müdahale etme ve insan ömrünü uzatma potansiyeli, bilim insanlarını ve sağlık uzmanlarını heyecanlandırıyor. Peki bu teknoloji gerçekten bizi daha uzun ve sağlıklı yaşamaya götürebilir mi?
YZ, ilaç keşif süreçlerine entegre edilerek, yaşlanmaya özgü biyolojik mekanizmaları hedefleyen yeni bileşiklerin belirlenmesinde umut vaat ediyor. Geleneksel ilaç geliştirme süreçleri, zaman alıcı ve maliyetli olup, klinik öncesi ve klinik aşamalarda kapsamlı deneme-yanılma gerektirir. YZ sistemleri, fiziksel testler başlamadan önce ilaçların biy olojik sistemlerle etkileşimlerini simüle ederek ve sonuçları tahmin ederek bu süreçleri önemli ölçüde hızlandırabilir. Örneğin, Insilico Medicine’in PandaOmics yazılımı, yaşlanma ve yaşa bağlı hastalıklar için yeni ilaç hedeflerini tahmin etmek amacıyla çoklu omik verileri analiz etmek için yapay zekâ kullandığını açıkladı. Ayrıca, derin öğrenme ve üretken yapay zekâ, biyomarker keşfi, yaşlanma saatlerinin geliştirilmesi ve yaşlanma ile ilişkili hastalıkları hedefleyen terapötiklerin tanımlanması gibi alanlarda kullanılıyor.
Genomik analiz ve tahmine dayalı sağlık hizmetleri
YZ’nin genomik analize entegrasyonu, yaşlanan popülasyonlar için genetik değerlendirmelerin hassasiyetini ve verimliliğini artırmada önemli vaatler sunuyor. Yaşlanma, sayısız genetik ve çevresel faktörden etkilenen karmaşık bir süreç. YZ’nin büyük veri kümeleriyle başa çıkma yeteneği, uzun ömürle ilişkili genetik belirteçleri tanımlamak için benzersiz bir şekilde uygun görünüyor. Örneğin, Birleşik Krallık’ta yer alan Biobank ve 14 ilaç şirketi, proteinlerin sağlık ve hastalık gelişimi üzerindeki etkilerini incelemek için yapay zekâ modellerinden yararlanan bir proje başlattı. Bu girişim, proteinlerin analiz edilmesi yoluyla kanser, bağışıklık koşulları ve demans gibi hastalıkların teşhisinde ilerlemeler sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca yapay zekâ algoritmaları, genetik, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonuna dayanarak diyabet, hipertansiyon ve osteoporoz gibi kronik rahatsızlıkların gelişme olasılığını tahmin edebilir. Bu proaktif tespit, şiddetli sağlık sonuçlarını potansiyel olarak azaltan zamanında müdahalelere olanak tanır.
Tıbbi nanorobotlar ve radikal ömür uzatma
Fütürist Ray Kurzweil’e göre, 2030’larda tıbbi nanorobotlar, sağlık alanında devrim yaratacak. Bu minyatür robotlar, insan vücudunda dolaşarak hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinde kullanılabilir. Örneğin, kanser hücrelerini tespit edip yok edebilir veya damar tıkanıklıklarını açabilirler. Nanorobotlar, bağışıklık sistemini büyük ölçüde genişletebilir. Doğal bağışıklık sistemimiz birçok tip patojen için etkili, ancak kanser ve nörodejeneratif hastalıklar gibi daha sonraki yaşamda ortaya çıkan tehditlere karşı zayıf kalabilir. Nanorobotlar, her türlü patojeni yok etmek ve metabolik hastalıkları tedavi etmek için programlanabilir. Örneğin, kan dolaşımını izleyerek hormonlar, besinler, oksijen, karbondioksit ve toksinler gibi çeşitli maddelerin seviyelerini düzenleyebilir, böylece organların işlevini güçlendirebilir veya hatta onların yerine geçebilirler.
Uzun ömür kaçış hızına doğru
“Uzun ömür kaçış hızı” kavramı, yaşam uzatma teknolojilerindeki her araştırma ve geliştirme yılının ortalama insan ömrüne bir yıldan fazla eklediği anı ifade eder. Bu kavram, sağlık hizmetleri ve biyomedikalde sürekli ilerlemeler sağlandığı takdirde, insanların potansiyel olarak çok daha uzun süre yaşayabilecekleri bir noktaya ulaşabileceğini öne sürmektedir. Yapay zekânın yaşlanma araştırmasındaki rolü sadece umut verici değil, aynı zamanda hayati önem de taşıyor.
Yapay zekâ geliştiricileri, araştırmacılar ve sağlık profesyonelleri arasındaki sürekli yenilik ve iş birliği ile YZ, gelecek nesiller için daha sağlıklı, daha uzun yaşamları teşvik ederek, yaşlanma sürecini devrimleştirme potansiyeline sahip gibi görünüyor.