Şubat 2 2024

2024’ün Sosyal Medya Trendleri

Şubat 2

SAĞIMIZ SOLUMUZ ÖNÜMÜZ ARKAMIZ YAPAY ZEKÂ

2

022 yılı teknoloji alanında bir milada işaret ediyor, zira yapay zekâ ana akıma girerek üretken tüm kanallarda baskın bir değişime neden oldu. Hootsuite’e göre yapay zekâ ve onunla ilgili konuları araştıran ve tartışan makalelerde yüzde 550’lik bir artış var. Daha anlaşılır bir biçimde söylemek gerekirse, sağımız solumuz önümüz arkamız yapay zekâ olmuş halde. Bir taraftan bu teknolojinin inceliklerini öğrenen uzmanlar artarken, diğer taraftan markalar sosyal medya kanallarında yapay zekâyı nasıl efektif kullanabileceklerinin peşinde. Sosyal medya pazarı yapay zekânın iş yükünü hafifletme potansiyelini hızla keşfederek bu teknolojinin ayak izlerini takip etti. Bu yükseliş ivmesi de kolay kolay düşüşe geçecek gibi görünmüyor. Bununla birlikte araştırmaya göre, üretken yapay zekâya olan güven arttıkça, ilginç bir ikilem ortaya çıkıyor: sosyal pazarlamacılar bunu verimlilik için bir araç olarak benimserken, tüketiciler temkinli bir yaklaşım sergiliyor ve yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriğe güven konusunda endişelerini dile getiriyor. Pazarlamacıların coşkusu ile tüketicilerin şüpheciliği arasındaki bu etkileşim, yapay zekânın sosyal medya ortamındaki gelişen rolünün incelikli bir şekilde araştırılmasına zemin hazırlıyor. İşte “Social Trends 2024” raporundan dikkat çeken başlıklar…

Şubat 2

Tüketicilerin yapay zekâya karşı tutumları

Yapay zekâ kullanımı yaygınlaşmaya devam ederken, tüketiciler tereddüt ve endişelerini dile getirmeyi sürdürüyor. Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 62’si, bir yapay zekâ uygulaması tarafından oluşturulduğunu bildikleri içeriklerle etkileşime geçme ve bu içeriklere güvenme olasılıklarının daha düşük olduğunu belirtiyor. Rapora göre bu güven sorunu, gerçek içerikle yapay zekâ tarafından üretilen içeriği ayırt etme konusundaki belirsizliklerden ileri geliyor.

Yapay zekâ algısında yaş farklılıkları

Farklı yaş grupları, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriğe karşı farklı tutumlar sergiliyor. Z kuşağı, yapay zekâ ile gerçek içeriği ayırt etme konusunda daha özgüvenli görünüyor; yapay zekâ içeriğine güvenme ve bu içerikle etkileşim kurma olasılıkları daha yüksek. Buna karşılık, boomers kuşağı daha az güven sergiliyor ve yapay zekâ ile etkileşime girmekte tereddüt ediyor.

Hedef kitleyi tanımak

Sosyal medyada başarılı bir yapay zekâ uygulaması için kitleyi anlamak çok önemli. Temel demografik özelliklerin ötesinde konum, dil, ilgi alanları, zorluklar, yaşam evresi ve satın alma alışkanlıklarına ilişkin bilgiler, içeriğin kitle tercihlerine göre uyarlanmasına ve yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriğin algısının iyileştirilmesine yardımcı olabilir.

Bunlar da ilginizi çekebilir

  • Birçok sosyal medya pazarlamacısı, sosyal faaliyetlerinin yatırım getirisi konusunda endişe duyuyor.
  • Sosyal medya marketing piyasasının üçte ikisinden fazlası yatırım getirisini göstermek için etkileşim ölçütlerine güveniyor.
  • Sosyal medyada eğlenceli içerik yayımlayan markaların dikkat, etkileşim ve pazar payı kazanma olasılığı daha yüksek görünüyor. Zira eğlence sunan markalar aynı zamanda tüketicilerine keyif, ilham, heyecan, duygu veya öğrenme fırsatları sunuyor.
  • Sosyal medya, değer alışverişinin iki yönlü olduğu etkileşimli bir alan ve markaların ilişkilendirilebilir olmasını ve kitleleriyle etkileşime girmesini gerektiriyor. Bu her geçen yıl geçerliliğini daha net kanıtlayan bir madde. Zira marka, tüketicisiyle ne kadar yakın ve etkili iletişime girerse dikkati o kadar üzerine çekebiliyor. Ancak bu arada dengeyi yitirmemek önemli bir nokta.