1OLİMPİYATLAR YAKLAŞIYOR, PARİS’E FARKLI BİR AÇIDAN BAKMANIN TAM ZAMANI

O

limpiyatlar bu yaz, 100 yıl aradan sonra yeniden Paris’te gerçekleşecek. Başkentin turistler için popüler bir destinasyon olmasının yanı sıra, bu yıl oyunların planlanma şekli de şehri ziyaret edeceklere nefis bir fırsat tanıyor. Olimpiyatlarda birçok etkinlik ana şehir sınırları dışında gerçekleşecek. Bu da konaklama tercihinizi Champs-Élysées yakınlarıyla sınırlamak zorunda kalmayacağınız anlamına geliyor. Hatta belki şimdiye kadar hiç aklınıza gelmemiş kırsal kesimleri bu sayede görebilirsiniz. O halde gelin, BBC’nin olimpiyat için en az bir bilet almış 2,3 milyon kişiye özel önerilerine yakından bakalım.

Olimpiyat biletlerinizin olmadığı günlerde Île-de-France bölgesinde yer alan Rambouillet ormanının yüksek meşelerinin gölgesinde dolaşabilir, Rambouillet Şatosu’nun önündeki gölde kürek çekebilir, hatta 18. yüzyıldan kalma model çiftliği ziyaret edebilirsiniz.

Paris bölgesinin pastoral sınırlarında bunun gibi pek çok yer var. Örneğin kürek ve kano yarışlarının yapılacağı deniz stadyumunun bulunduğu Vaires-sur-Marne ve tırmanışların yapılacağı Le Bourget. Ancak rezervasyon yaptırmak için çok geç kalmayın, zira bunu düşünen yalnızca siz olmayacaksınız.

Bir başka seçenek de Paris’in merkezine trenle sadece 15 dakika uzaklıktaki Versailles. Burada saray, bahçeler ve Marie-Antoinette’in oyuncak köyünün yanı sıra, sarayın içinde bir opera binası ve karşısında Fransa’nın atlı tiyatrosu Bartabas’ın gösteriler yaptığı kralın binicilik akademisi var. Sarayın tam karşısında ise Petit Bouillon Versailles isimli restoran bulunuyor.

Paris’in 30 km kuzey batısındaki St-Germain-en-Laye’ye de gidebilirsiniz. Burası, Orta Çağ’dan kalma bir kaleye ev sahipliği yapan otantik bir bölge. Buraya yolunuz düşürse, Maurice Denis Müzesi’ni mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. Bugün tarihi bir anıt olarak sınıflandırılan ve 17. yüzyılın sonunda Madame de Montespan’ın isteği üzerine inşa edilen bu heybetli bina, o zamanlar ihtiyaç sahiplerini ağırlayan bir kraliyet hastanesiymiş. 1914 yılında Fransız ressam Maurice Denis, bahçesinde bir stüdyosu bulunan bu binayı satın almış ve hayatının sonuna kadar ailesiyle birlikte burada yaşamış.
Eğer kırsalda kalmayı tercih ederseniz, katedral ve kiliseleriyle ünlü Meaux (Brie peynirinin yapıldığı yer) Stade de France’a sadece 46 km uzaklıkta bulunuyor. 400 metre engelli koşu ya da çekiç atma yarışlarını izlemediğiniz zamanlarda, dünyanın en büyük Birinci Dünya Savaşı üniformaları koleksiyonuna sahip etkileyici Musee de la Grande Guerre’yi keşfedebilirsiniz.

Son olarak harekete daha yakın olmayı tercih ediyorsanız, BBC’ye göre, Seine-Saint-Denis de başka bir seçenek. Fransa’nın Olimpiyatlar öncesinde Seine-Saint-Denis’e büyük yatırımlar yaptığı söyleniyor. Ekolojik Olimpiyat Köyü burada, Seine Nehri’ndeki bir adada, yeni bir köprüyle metropole bağlanıyor.