TUHAF ŞEKİLLİ SAATLERİN YÜKSELİŞİ

S

on yıllarda saat endüstrisi, geleneksel yuvarlak kadranlardan uzaklaşarak cesur ve yenilikçi tasarımlara yöneliyor. Asimetrik, üçgen, oval ve daha birçok alışılmadık formda karşımıza çıkan bu saatler, hem modern teknolojiyi hem de retro estetiği harmanlayarak bileklerde âdeta bir sanat eseri görünümü yaratıyor. Modern üretim teknolojileri, özellikle 3D baskı ve ileri malzeme bilimi, tasarımcılara daha önce hayal edilemeyecek formları yaratma imkânı sunuyor. Alışılmadık tasarımlı saatlere olan talep özellikle Y ve Z kuşağı arasında artış gösteriyor. Bu artışın arkasında elbette sosyal medyanın etkisi ve kişiselleştirilmiş aksesuar trendinin yükselişi var.

İlhamını 1950’lilerden alan Londra merkezli marka Matteo Violet-Vianello, bu yıl Anoma A1 saatiyle viral oldu. Üçgen şekline rağmen bilekte doğal bir duruş sağlaması Violet-Vianello’nun tasarım becerileri hakkında çok şey söylüyor. Canlı tonlu kadranıyla A1 kendini bir adım öne çıkartmayı başarıyor. Ancak Matteo Violet- Vianello üçgen saat tasarımını keşfeden tek marka değil elbette. Hamilton’ın Ventura serisi üçgen tasarımıyla 1950’lerden beri bu avangart yaklaşımın öncülerinden biri olarak kabul ediliyor ve trenlerle birlikte yeniden sahnelerde boy gösteriyor.

Cartier’in ikonik Tank serisinin 1917’de piyasaya sürülmesinden bu yana, dikdörtgen saatler lüks saat dünyasında önemli bir yer edinmişti. Ancak günümüzde çok daha cesur denemeler yaptığı söylenebilir. Elbette adıyla akıllara yer etmiş Cartier’in her modelinin konuşulmaması mümkün değil.

Toledano & Chan tarafından TimeForArt ile New York’taki bu Aralık ayındaki TimeForArt müzayedesi için benzersiz olan saat B/1M’in acımasız bir cazibesi var. Dünya tarihi kadar eski bir göktaşından işlenmiş bir antika eser havası onu eşsiz kılan özelliklerinden sadece biri...