K
openhag’ın ödüllü restoranı Alchemist’teki sürükleyici
yaklaşımıyla tanınan Michelin yıldızlı şef Rasmus Munk, lüks
bir uzay seyahati operatörü olan SpaceVIP ve karbon-nötr uzay
uçuşu deneyimi şirketi olarak tanımlanan Space Perspective
ile 2025 yılında Florida çıkışlı altı saatlik bir uçuşta “stratosferik yemek”
sunma fikrini görüşmek üzere bir araya geldi. Bu görüşmenin ardından
“bilet başına 495.000 $’dan başlayan fiyatlarla” sadece altı kişilik bir
masanın mevcut olacağı açıklandı. Altı konuk dünyanın ilk karbon-nötr
uzay gemisinde, altı saat boyunca Michelin yıldızlı şefin hazırladığı
lezzetlerin tadını çıkaracak. SpaceVIP tarafından kendi alanlarında öncü
sanatçılarla ortaklaşa düzenlenen Uzay Perspektifi serisinin ilki olan bu
çığır açan yolculuğun amacı, insan bilincini değiştirmek ve insanlığın
geleceğini etkilemek için uzay yolculuğunun dönüştürücü gücünü
paylaşmak… Yapılan açıklama ise şu şekilde: “Gezegenimizi uzayın bir
ucundan görmek bilişsel bir değişim yaratma, Dünyamız için daha büyük
bir minnet hissetme ve bir bütün olarak insanlıkla derin bir bağlantıya
ilham verme gücüne sahip. Gıdanın insan varlığının vazgeçilmez bir
parçası olduğu düşünüldüğünde, gıdaya eşit erişimin sağlandığı bir
sistem yaratmak ancak radikal bir iş birliği ve bizi bölen engelleri ortadan
kaldıracak bir paradigma değişikliği ile mümkün olacak.”
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Şimdi gelelim detaylara…
Öncelikle Space Perspective’in eğitim veya özel donanım gerektirmeden
tamamen yeniden tasarlanmış bir uzay uçuşu deneyimi sunan
Spaceship Neptune ile uzaya seyahat etmenin güvenli ve erişilebilir
bir yolunu sunduğunu belirterek başlayalım. Bu kapsamda roketle
değil, SpaceBalloon™ ile hafifçe kaldırılan basınçlı bir kapsüle sahip
uzay aracı, altı konuğu alıp deniz seviyesinden 100.000 ft yükseğe
çıkaracak ve konuklar Dünya’nın eğriliği üzerinde güneşin doğuşunu
izlerken şef Rasmus Munk’un hazırladığı lezzetlerin tadına bakacak.
Şef Rasmus’un yaratıcı kreasyonları, insanlık tarihinin son 60 yılında
uzay araştırmalarının rolünden ve hem bilimsel hem de felsefi olarak
toplumumuz üzerindeki etkisinden esinlenen yemeklerden oluşacak.
Konuklar Wi-Fi erişimi sayesinde yolculuk sırasında deneyimlerini canlı
olarak yayımlayabilecek. Her konuk, Fransız moda evi Ogier’in bu görev
için özel olarak geliştirdiği kıyafetleri giyecek. Bu seferden elde edilecek
tüm gelir, bilim ve teknolojide cinsiyet eşitliğini destekleyen Uzay Ödülü
Vakfı’na aktarılacak.