Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Eylül 2 2024
10 bin adım efsane mi yoksa gerçekten gerekli mi?
HAREKETE DEVAM ETMEK...
elki akıllı saatiniz 10 bin adıma geldiğinizde günlük adım sayınızı tamamladığınız için sizi tebrik ediyor, belki tüm hareket hedeflerinizi bu sayıya göre belirliyorsunuz. Peki ama bu sihirli sayının önemi nereden geliyor? Son dönemki araştırmalar bu rakama olan takıntımızın çok gerekli olmayabileceğine işaret ediyor.
Aslına baktığımızda dijital akıllı saatlerin bileğimizde geçirdiği zaman -yıl bazında- çok fazla değil. İlk Fitbit piyasaya sürüldüğünde yıl 2007’ydi. Ancak adım ölçerin kendisi bundan kesinlikle daha yaşlı. 1964 Tokyo Olimpiyatları’nın ardından Japon saat şirketi Yamasa ilk adım ölçerlerinden birini piyasaya sürdü. Adıysa “10.000 adım ölçer” anlamına gelen Manpo-kei oldu. Bir rivayete göre bu adın seçilmesinin asıl nedeni Japoncada 10 bini ifade eden karakterin (万) yürüyen bir insanı andırmasıydı.
Windsor Üniversitesi’nde kinesiyoloji profesörü olan Sarah Woodruff, daha fazla adım atmanın sağlık açısından faydalı olduğunu belirtiyor ancak 10.000 adımın sihirli bir sayı olmadığını da ekliyor. Harvard Üniversitesi epidemiyologlarından I-Min Lee de bu hedefin bilimsel geçerliliğini sorgulayan ilk isimlerden biri. Lee’nin belli bir yaşın üzerindeki kadınlar üzerinde yaptığı çalışmalardan biri, daha fazla adım atanların erken ölüm riskinin azaldığını gösterdi. Ancak bu faydalar 10.000 değil, yaklaşık 7.500 adımda kendini gösteriyor ve üstelik daha az adım atanlarda bile sağlık açısından iyileşmeler görülüyor.
Avustralya’daki Sydney Üniversitesi’nden Matthew Ahmadi ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışmaysa bu sayının bir miktar haklılık payı olabileceğini öne sürüyor. Ekip, UK Biobank çalışmasında yaş ortalaması 61 olan 72.000’den fazla katılımcıyı, bileklerine hareket takip cihazı takarak analiz etti. Katılımcılar ortalama yedi yıldan biraz daha az bir süre boyunca izlendi ve bu süre zarfında 1.633 kişi hayatını kaybetti ve 6.190 kalp hastalığı kaynaklı rahatsızlıklar yaşadı. Araştırmacılar, bu süre zarfında hastalık veya ölüm riskini etkileyebilecek diğer faktörleri hesaba kattıktan sonra, günde en uygun adım sayısının 9000 ila 10.000 arasında olduğunu ve faydaların daha sonra azalmaya başladığı sonucunu yayımladılar.
Ancak bu sonuçlar araştırmacılar arasında da tartışma yarattı. Zira araştırmada dakika başına atılan adımların hesaplanamamış olması ciddi bir etken. İngiltere Loughborough Üniversitesi’nden Dale Esliger daha yüksek bir tempoda atılan yaklaşık 6000 adımın daha yavaş tempoda atılan 10.000 adım kadar sağlıklı olabileceğini söylüyor. Aslında buna göre hedefi 10.000’de tutmak yerine adımlarınızı atma sıklığınız ve hatta diğer günlerde bunu tutarlı olarak gerçekleştirmeniz de bir o kadar önemli.
Dolayısıyla tüm bunların altında yatan hesaplama günlük hayatınızda bir şekilde aktif olmayı sağlamak, bunu normal temponuzun üzerine geçerek başarmak ve elbette istikrarlı olmak…