Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Aralık 2024
Rahmi M. Koç Müzesi’nden At ve Otomobile Saygı Duruşu Niteliğinde Sergi: Beygir Gücü
SANAT VE MÜHENDİSLİK DÜNYASINI BİR ARAYA GETİREN SERGİ
ahmi M. Koç Müzesi’nin, 30’uncu yılına özel olarak hazırladığı “Beygir Gücü” sergisi 27 Kasım 2024 tarihinde kapılarını açtı. Sergi, iki ana başlık altında ziyaretçileri, sanat ve mühendislik dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor: “Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri” ve “Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikâyeleri.”
Mustafa V. Koç Binası/tarihi Lengerhane Binası’nda yer alan at figürleri bölümü, atın sanattaki yerini keşfe davet ederken; Erdoğan Gönül Galerisi’ndeki otomobil hikâyeleri bölümü, otomobilin 19’uncu yüzyıldan günümüze uzanan mühendislikteki dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Atlara vefa: Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri
Serginin “Rahmi M. Koç Koleksiyonu’ndan At Figürleri” bölümünde 19’uncu yüzyıldan günümüze farklı coğrafyalardan ve kültürlerden seçilen at formunda yaklaşık 400 adet eser ve görsel sergileniyor. Bunlar arasında Uzakdoğu kukla tiyatrolarında kullanılan at kuklaları, tapınak süslemesi olarak kullanılan atlar, Fransız, İngiliz ve Amerikan atlıkarınca atları, Çin ve Tayland menşeili pişmiş toprak ve seramik atlar, çekçekli ve sallanan oyuncak atlar gibi birbirinden renkli ve ilgi çekici pek çok örnek mevcut. Sergide ayrıca Vehbi Koç, Mustafa V. Koç’a ait, İsmet İnönü ve Mevhibe İnönü’ye ait binicilik kıyafetleri de yer alıyor.
Küratör Serra Kanyak’a göre at güçlü ve çevik yapısıyla yüzyıllardır insanlığın ulaşım ve taşıma ihtiyacını karşılarken sanatın da en önemli objeleri arasında yer alıyor: “At temasının sanattaki yeri, antik çağlardan günümüze uzanan geniş bir yelpazeye yayılır. At, Antik Yunan’dan Roma’ya, Ortaçağ’dan Rönesans’a kadar farklı dönemlerde ve coğrafyalarda belki de insandan sonra en çok tasvir edilen figürlerden olmuştur. Serginin bu bölümü atın sanatsal yansımalarının nadir örneklerini sunarken otomobilin ortaya çıkışı öncesi ulaşım tarihinin yükünü sırtlayan ata bir vefa niteliği de taşıyor.”
Dört naldan dört tekere: Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikâyeleri
Serginin “Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikâyeleri” bölümü ise 1800’lerin sonundan itibaren teknoloji ve tasarımın değişimini ortaya koyan nadir otomobil örneklerinden bir seçkiyi ziyaretçilerin dikkatine sunuyor. Bölüm, Türk mühendisliğinin sembollerinden Anadol gibi efsanevi modellerden 1881 yapımı Benz Tricycle’a, 1918 yapımı Ford Model T’den 1990 yapımı Dodge Viper’a kadar 20 otomobilin yer aldığı zengin bir seçki içeriyor.
Bölümün küratörlüğünü üstlenen Gözde Akyüz, Rahmi M. Koç Müzesi’nden Otomobil Hikâyeleri’ni şu sözlerle anlatıyor: “Gerek kendi koleksiyonumuzdan seçtiklerimiz, gerekse bu konuya ilgi duyan koleksiyonerlerin katkılarıyla sergiye kattığımız otomobiller ile endüstrinin 19’uncu yüzyıldan başlayıp günümüz modern otomobillerine kadar uzanan gelişim hikâyesini özetlediğimiz bir teşhir hazırladık. Bunu yaparken de geniş koleksiyonumuzdan mümkün mertebe gelişim sürecinde mihenk taşı olarak nitelendirilebilecekleri seçmeye özen gösterdik. Otomobiller, mühendislikte yeniliklerin ve tasarımda cesaretin simgesi. Serginin bu bölümü, dört nalın dört tekere dönüşerek nasıl bir endüstri haline geldiğini ve bir teknoloji devrimine dönüştüğünü anlatıyor.
“Beygir Gücü” sergisi, 10 Haziran 2025 tarihine kadar Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyaret edilebilir