BALİNALARLA YÜZMENİN ETİK VE GÜVENLİ ADRESİ: FRANSIZ POLİNEZYASI

D

evasa balinaların zarif hareketleri, suyun altında yankılanan melodik şarkıları ve onların yanında olmanın getirdiği küçüklük hissi… Bu olağanüstü deneyimin düşüncesi bile doğanın muazzam gücünü ve güzelliğini sonuna kadar hissetmenizi sağlıyor. Ancak, bu deneyimin etik kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesi, balinaların refahını korumak ve doğanın dengesini sürdürmek açısından hayati önem taşıyor. Sorumluk sahibi tur operatörlerini seçmek, güvenli mesafeleri korumak ve balinaların doğal davranışlarına saygı göstermek, bu eşsiz karşılaşmanın hem ziyaretçiler hem de balinalar için güvenli ve etik bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor.

BBC’nin haberine göre balina izleme turizmiyle dünya çapında yılda 2 milyar dolardan fazla gelir elde ediliyor. Çoğu operasyon balinaları koruma gerekliliğini kabul ederek düzenlemelere saygılı olsa da bazı yerlerde yasadışı operatörler turistleri balinalara gereğinden fazla yaklaştırmak için birbiriyle yarışıyor. Bu, balinaların düzenli beslenme ve dinlenme davranışlarını bozabiliyor, stres nedeniyle bölgedeki popülasyon sayılarında düşüşe neden olabiliyor.

Büyük Okyanus’un ortasında yüz on sekiz ada ve mercan adasından oluşan Fransız Polinezyası balinalarla suda vakit geçirmenin mümkün olduğu dünyadaki 10 ülkeden biri olarak öne çıkıyor. Tahiti Adaları olarak da bilinen Fransız Polinezyası’nda tüm deniz memelileri kamusal bir düzenlemeyle korunuyor. Tahiti, Cook Adaları ve Yeni Zelanda’nın yerli liderleri yakın zaman önce balinalara daha fazla koruma sağlayan bir anlaşma imzaladılar.

Maceracı gezginler için balinalarla yüzme turizmi büyüyen bir pazar. Altı kişilik grupların maske, şnorkel ve palet giyip okyanusa girdiği turlara 1 Ağustos’tan 11 Kasım’a kadar izin veriliyor. Kambur balinaları temmuz ve kasım ayları arasındaki göç dönemi sırasında 118 adanın çoğunda görmek mümkün. Çoğu kişi Tahiti Nui ve Moorea’daki operatörlerden rezervasyon yaptırıyor, ancak söylenenlere göre başkent Papeete’den 90 dakikalık uçuş mesafesinde yer alan Austral Takımadaları’ndaki Rurutu Adası balinalarla yüzme deneyimini zirveye taşıyor. Rurutu’yu ziyaret etmek için en iyi aylar ise eylül ve ekim ayları.

Fransız Polinezyası’ndaki turlar sırasında balina popülasyonlarını korumak için son derece katı düzenlemeler geliştirilmiş durumda. Bu deneyim sırasında teknelerin 100 metre, yüzücülerin ise 30 metre uzakta kalması gerekiyor, burada esas olan balinaların doğal davranışlarını gözlemlemek ve onlara müdahale etmemek! Daha küçük gruplarla yapılan turların balinaların üzerindeki baskıyı azalttığı biliniyor; zaten 2025 için önerilen yeni yönergeler de tekne başına düşen yüzücü sayısını azaltarak karşılaşmaları daha da güvenli hale getirmeyi amaçlıyor.

1998’den beri profesyonel olarak balina turu tekneleri süren, aynı zamanda Moorea Blue Water’ın kurucusu olan Patea Alexandre, BBC’den Keri Bridgwater’la yaptığı görüşmede kambur balina deneyimini öyle güzel anlatıyor ki insana böylesine büyülü bir ânı etik anlayış ve saygı çerçevesinde gerçekleştirmek dışında bir seçenek olmadığını düşündürüyor. “Göz teması ânı unutulmazdır. Bir dakika içinde su sadece ışıkla dolar, sonra aniden derin maviden zarifçe size doğru yükselen bir siluet belirir. Balinalarla yüzmek sadece bir macera değil; sonsuza dek sizinle kalan derin bir karşılaşmadır.”