Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Temmuz 2 2023
Mutluluğun sırrı mavi terapi mi?
EN “DOĞAL” TERAPİ
oğa insanlar için her zaman bir yenilenme kaynağıdır. Canımız sıkkın olduğunda kendimizi dışarı atıp derin bir nefes aldığımızda ve taze havayı içimize çektiğimizde bile bunun ruh halimize olumlu etkisini hissederiz. Eşsiz güzelliğe ev sahipliği yapan doğanın yaydığı sesler ve kokular zihinsel ve duygusal sağlığımıza her zaman çok iyi gelir. Terapötik faydaları ile tanınan bu doğal unsurlardan biri de sudur! Aqua terapi olarak da bilinen mavi terapi fiziksel, zihinsel ve duygusal iyileşme için deniz, okyanus ve göllerin şifa verici gücünü kullanmayı ifade eder. Hepimiz farklı zamanlarda denizlerin verdiği huzur hissini ritmik dalgalara bakarken, sonsuzluk algısını deneyimlerken veya büyüleyici mavi tonları seyrederken deneyimlemiş olabiliriz. Bu huzur hissinin varlığı artık bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. 2021’de yayımlanan bir araştırmaya göre, akan suyun sesi dahi stresi ciddi ölçüde azaltıyor. Buna ek olarak, 2020 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre, deniz veya göl kenarında yürümek ruh halini iyileştiriyor ve kentsel bir ortamda yürümenin veya sadece dinlenmenin aksine, yürüyüşten hemen sonra etkileri hissedilebilir kılıyor.
Mavi terapinin iyileştirici gücü
Günümüzde renk terapisinde mavi, sakinliğin ve huzurun rengi olarak biliniyor. Mavinin doğadaki karşılığı olan deniz ve okyanuslar ise bu duyguları dinginlik içinde deneyimleyebilmek anlamına geliyor. Örneğin kıyıya çarpan dalgaların sesi sakinleştirici bir etki yaratarak rahatlama ve gevşeme sağlıyor ve adeta doğal bir meditasyon aracı haline geliyor. Denizlerin enginliği doğru bakmayı bildiğimizde kaygı ve endişelerimizi farklı bir perspektife oturtmamıza yardımcı olabiliyor. Giderek dijitalleşen ve kentleşen dünyada, deniz veya göl kenarında vakit geçirmek hepimize doğayla yeniden bağlantı kurma fırsatı sağlıyor. İnsanlar ve doğal dünya arasındaki simbiyotik ilişki, kendimizi denizlerin enginliğine bıraktıkça yeniden canlanıyor. Gerçekten de denizler, duyguları uyandırma ve ruhumuzun derinliklerini harekete geçirme konusunda esrarengiz bir yeteneğe sahip. Birçok insan dalgaların ritmik doğasında teselli buluyor ve bunu tefekkür ve duygusal iyileşme için bir arka plan olarak kullanıyor. Diğer taraftan deniz kenarında soluduğumuz hava negatif iyonlarla yüklü olduğu için bu moleküllerin serotonin seviyeleri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olduğuna ve böylece ruh halimizi iyileştirdiğine inanılıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Kısacası göl, deniz ve okyanuslar stresimizi azaltmak, zihinsel berraklık kazanmak, duygusal teselli bulmak veya doğayla daha derin bir bağ kurmak için bir dizi terapötik fayda sunuyor. İyi haber şu ki, yaz ayları mavi terapiyi hayatımıza dahil etmek için çok doğru bir zaman! Bu yaz yapacağınız deniz ya da okyanus tatilinde, bilimsel araştırmalarca kanıtlanan mavi dinginliği bu gözle kucaklayın ve tüm kaygılarınızı suya bırakın! Hepimize iyi tatiller ve iyi terapiler!