Ocak 2023

Yerli malının yeni adı: Lokavorizm

Ocak

YEREL, TEMİZ, ORGANİK

M

arketler yıl boyunca mevsimlik yiyecekleri bulabildiğimiz, en kolay ulaştığımız yerler olabilir. Ancak ne kadar lüks olursa olsun bu, buralarda “en iyilerin” bulunduğu anlamına gelmiyor. Lokavorizm de işte tam olarak bu noktadan doğmuş.

Aslında tanım aşağı yukarı 2009 yılından beri hayatımızda. Ancak yerel olanın öneminin kavranması ve bunun yayılması epey bir zaman aldı. Lokavorlar yerel olarak üretilen sebze, meyve, süt ürünleri ve etleri aktif olarak arayan kişilere deniyor. Tam Türkçesiyle onlar “yerel obur”. Bu yolla hem sağlıklı besinlere ulaşmayı hem de dünyanın bereketli topraklarını korumayı planlıyorlar. Nasıl mı?

Ocak

Öncelikle eğer bir lokavor olmayı planlıyorsanız, besinlerinizi evinizin birkaç kilometre etrafında yetiştirilen yiyeceklerden seçmelisiniz. Evet, şehirlerin göbeğindeyken bu çok akılcı bir arayış olmayabilir. Bu durumda en yakın “yerel” üretim bölgelerine bakmak en sağlıklısı olacaktır. Lokavorların nakliye limitleri de var. Eğer pazarınıza ulaşması bir günden az sürüyorsa bu, o yiyeceği yiyebileceğiniz anlamına geliyor. Yani sınır aşağı yukarı 400 kilometre. Ancak elbette bu uzaklıktan “ne geldiyse” değil; aynı zamanda organik de olması gerekiyor.

Lokavorlar atalarımızın beslenme şeklini takip ediyor. Bu durumda eskilerin deyimiyle yalnızca turfanda olanları tüketiyorlar.

Ocak

Lokavorlara göre yerel yiyecekleri tüketmenin bir dizi avantajı var:

Lezzet: Yerel yiyeceklerin tadı daha iyi çünkü besin değerlerini kaybetmemiş veya hasat edildikten sonra bozulmaya başlamamış oluyorlar. Daha az atık: Yiyecekler yerel olarak yetiştirildiğinden ve daha hızlı teslim edildiğinden, sofraya girerken daha azı bozuluyor; dolayısıyla daha azı çöpe gidiyor.
Daha taze gıda: Mesafeler azalınca hasattan masaya gelen ürünün hızı da artıyor, bu sayede tabaklara daha taze gıdalar ulaşıyor. Daha kısa seyahat süresi: Gıda tarladan tabağa daha kısa mesafeler kat ediyor, bu da aynı gıdanın ülke genelinde kamyonla veya uçakla taşınmasıyla bağlantılı olan CO2 emisyonlarını büyük ölçüde azaltıyor. Küçük işletmeleri teşvik etmek: Yerel çiftçiliği desteklemek, küçük bir işletmeye yardım etmek anlamına geliyor ve kendini işine adamış yerel uzmanlar “küçük işletmelere” yardım etmekten her zaman mutlu oluyorlar. Yerel ekonomiyi güçlendirmek: Gıdaları yerel yetiştiricilerden satın almak yerel ekonomiye doğrudan katkı sağlıyor, çünkü bu yetiştiriciler yerel olarak malzeme satın alıyor ve faturalarını ödüyor.

Ocak

Ancak elbette her sistemin olduğu gibi lokavorizmin de güç tarafları var. Örneğin en sevdiğiniz meyve ve sebzelerin tümünün evinizin birkaç yüz metre yakınında yetiştirilmesi mümkün olmayabilir. Bu yüzden bu katı kurallar altında, üretim yerinin yakınına gitmediğiniz sürece örneğin bir daha asla muz yiyemezsiniz. Mevsimi dışında bir şey tüketemeyeceğiniz için kış geldiğinde domates gibi sık kullanılan gıdalardan uzak kalabilirsiniz.

Tüm bunların yanı sıra ürünleri nerelerden temin edebileceğinizi de bilmeniz gerekir. Çiftçi pazarları genelde bunun için biçilmiş kaftandır. Topluluk destekli tarım gruplarını takip edebilir ve sosyal medyadan faydalanabilirsiniz. Burada önemli tek şey besinlerin gerçekten yerel ve organik olduğundan emin olmak. Üretimleri organik mi? GDO kullanılıyor mu? Hayvanlar kafeslerde mi yoksa serbest mi? Bunlar lokavorların dilinden düşmeyen sorular.

Sistemin sürdürülebilirliği tartışılır. Ancak hem dünyaya hem de insana iyi gelecek seçenekler ve bu seçenekleri değerlendirmeye çalışan lokavorlar gibi gruplar her zamankinden daha sıkı çalışıyorlar.