YAPAY ZEKÂ MODA DÜNYASINDA

Y

apay zekânın (artificical intelligence, AI) sorulara cevap vermekten öte “üretici” bir yanı olduğu hızlıca keşfedildi. Şimdiyse farklı sektörler onu nasıl yönlendirebileceği üzerine kafa yoruyor. Söz konusu üretim ve yaratıcılık olunca moda endüstrisinin AI’den faydalanmak için ilk sırada olduğunu görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Tanınmış danışmanlık şirketi McKinsey mart ayında moda ve AI üzerine bir rapor yayımladı. Buna göre birkaç yıl içinde yapay zekânın hazır giyim, moda ve lüks sektörleri işletme kârına katkısı yaklaşık 275 milyar doları bulacak. Yapay zekâ kendine sektörde geniş bir yer ayırırken tasarımlar da sektörün dönüşmesini sağlayacak gibi görünüyor. Bu hem yenilikçilik hem de sürdürülebilirlik alanında görülmesi beklenen bir dönüşüm.

McKinsey’nin analizine göre bu gelişmeye üç ila beş yıl içerisinde tanık olmaya başlayacağız. Bununla birlikte yapay zekâ tanımını biraz daha genişletmekte fayda var. Zira geçen sayıda tanıştığımız ChatGPT’nin yanı sıra her gün başka alanlara hizmet eden AI tabanlı yeni programlar piyasaya sunuluyor. Her türlü yapılandırılmamış videodan yepyeni kurgulanmış video oluşturmaktan, yazılı senaryoların üç boyutlu hazır tasarımlarına kadar aklınıza gelebilecek ve hatta gelmeyebilecek tüm yenilikleri düşünebilirsiniz.

Peki AI moda sektöründe neler yapabilir? McKinsey’e göre inovasyon ve geliştirme için en önemli şeylerden biri olan pazar araştırmasına kolaylıkla dahil olabilir. Örneğin sosyal medyadaki videolardan hızlı bir şekilde duygu analizi yapabilir, birden fazla tüketici verisi kaynağından gelen eğilimleri çözüme yönelik modellemelere dahil edebilir. Ve tabii ki tasarıma faydası oldukça etkili: Eskizler, renk paletleri, kumaşlar ve desenler gibi bilgileri alarak yeni bir stil oluşturabilir… Pahalı numuneler yerine kişiye özel, tamamen müşterinin yüz hatlarını temel alabileceği yeni tasarımlara imza atabilir. Hatta güzellik ürünlerinde kullanılacak formasyonların belirlenmesinde yardımcı olarak laboratuvar test maliyetlerini (ve hayvan deneylerini) ortadan kaldırabilir. Bunlar şirketin bir nefeste saydığı örneklerden yalnızca bir kısmı.

Ancak her yenilikte olduğu gibi dünyamıza bomba gibi düşen bu yeni oyuncak ile neler yapılabileceğini derinlemesine araştırmadan yatırım yapmak uzmanlarca hâlâ tehlikeli görünüyor. Şimdilik, örneğin kişiselleştirme gibi etkisi kanıtlanmış pazarlama taktiklerini AI ile desteklemek gibi “güvenli” yollardan gitmek ve bu sırada -eğer varsaAI’nin sınırlarını keşfetmek hem piyasaya hem de marka güvenirliğine dayalı sağlam bir seçim olur. Bununla birlikte elimizde başka yapay zekâlar üretebilen ve bunu bizim istediğimiz gibi yapabilen bir yapay zekâ olduğunu düşünürsek özellikle talep karşılaması beklenen üretim gibi konularda yakın zamanda sınırların aşılacağına da kesin gözüyle bakılıyor.