Mayıs-1 2023

En çok neyi düşlüyoruz?

Mayıs-1

KÜLTÜRLERİ BİR ARAYA GETİREN YA DA AYIRAN O GİZLİ DÜNYA.

D

inler, mitolojiler, büyüler ve nihayetinde bilim insanlarının dahil olduğu yüz yıllardır çözülmeye çalışılan bir gizem: rüyalar. Rüya tabirlerinden Freud ve Jung gibi psikanalistlerin analizlerine uzanan ucu bucağı gelmeyen bu gizin hayatımızdaki yeriyse kuşkusuz insanlık var oldukça önemini koruyacak. Rüyayı “…hastanın içsel gerçeğini ve gerçekliğini olduğu gibi gösterir: benim tahmin ettiğim gibi ya da onun olmasını istediği gibi değil, olduğu gibi,” diye tanımlayan Jung’a göre hepimiz rüya görürüz. Yalnızca bazılarını hatırlamayacak kadar şanslı, kimine göre de şanssızızdır. Ancak senaryolara konu olacak kadar sık ve komplike rüya görenlerin yapmayı en sevdiği şeylerden birinin bazı imgeleri internette araştırması son derece yaygın bir davranış. Dünyanın en büyük arama motoru Google’ın destek verdiği Shape of Dreams projesinde işte bu davranışların ne kadar yaygın olduğu ortaya konmuş.

Mayıs-1

Proje yola insanların rüyalarını Google’da nasıl aradıklarından çıkmış. Yedi dilde yapılan araştırmalar 2009’dan 2019’a kadar olan dönemi kapsıyor. Ekip ayrıca kötü anıları tetiklememek adına şiddet içeren rüyaları veri grubuna dahil etmediğini belirtmiş. Peki aynı rüyalar dünyanın başka yerlerinde de görülüyor mu? Sık gördüğünüz rüyaların başka dillerde de aynı sıklıkta görülebileceğini hiç düşünmüş müydünüz? O zaman gelin bu detaylı sonuçlara biraz daha yakından bakalım.

Araştırmacılar verileri toplamaya başladığında farklı kültür ve dillerden insanların belli dönemlerde aynı şeyleri aradığını fark etmiş. Bununla birlikte insanların sürekli olarak anlamını araştırdıkları bazı konuları keşfetmişler: örneğin rüyada yılanlar, düşen veya kırılan dişler görmek gibi… Öte yandan yalnızca belirli dillerde aranan benzersiz konular da var. Örneğin mantar topladığını görmek Rusça konuşanlara mahsus bir aramayken, develer Arapça konuşulan ülkelerin, sarımsak Portekizce aramaların, iguanalar İspanyolca ve tilki yalnızca İngilizce konuşan ülkelerin aramalarında ortaya çıkıyor.

Peki Google aramalarına göre en çok düşlediğimiz dünyalar hangileri? Shape of Dreams ekibi konuyu araştırıp uykumuzu dolduran evrenlerin neler olduğunu ve yıllar içinde farklı dillerde nasıl evrildiğini ortaya koyacak bir bölüm oluşturmuş. Bu bölüm aramalara göre kendi içinde hayvanlar ve böcekler, insan vücudu, aile ilişkileri, düşme ve uçma, duygular gibi 12 ayrı kategoriye ayrılıyor. Buna göre İngilizce, Portekizce ve İspanyolcada en yoğun aranan kategoriler hayvanlar ve böcekler, devamında ise aile ilişkileri geliyor. Ancak ekibi daha fazla şaşırtan şey duygularla ilgili en sık görenlerin Japonca ve yemeklerle ilgili rüya görenlerin ise Rusça konuşanlar olduğunu keşfetmek olmuş.

Mayıs-1

Farklılıklar yalnızca dillerde değil, zaman da rüyaların değişkenliklerinden biri. Ama bazı rüyalar var ki zaman, mekân, dil ayırt etmeksizin ne yükselen ne alçalan değerde stabil bir rüya tipi: uçtuğunu görmek. Buna karşın su veya kaçmakla ilgili görülen rüyalar zaman içerisinde yükselişe geçebiliyor. Bazılarının nedenleri belirsiz olsa da İzlanda Eyjafjallajökull Yanardağı’nın patladığı Nisan 2010 yılında volkanlar hakkında görülen rüyaların ya da Japonya’daki tsunaminin ardından Mart 2011’de tsunami hakkında görülen rüyaların zirve yapması grafiklere yansıyan, elle tutulabilir ve bekli de en anlaşılır örneklerden.

Shape of Dreams, grafikleri bu gizemli konunun görünmez ağlarla bizi nasıl bağladığının ya da nasıl ayırdığının örneklerini çok net bir şekilde ortaya koymuş. Farklı kültürleri farklı dillerde bir araya getirirken travmalarda nasıl ortak bir bilinç ile yaşadığımızı da… Rüyaların derinliklerine biraz daha girmek, görsel olarak da çok ince düşünülmüş grafikler arasında vakit geçirmek isterseniz siteyi ziyaret edebilirsiniz:the-shape-of-dreams.com