Kasım 2 2023

Sürdürülebilir makyaj

Kasım 2

ZULÜMSÜZ GÜZELLİK

D

ur durak bilmeden değişen trendler, moda renkler, ünlü marklar derken kozmetik dünyası nefes almadan büyüyor. Ancak bununla birlikte hemen her alanda olduğu gibi artık alıcılar daha bilinçli. Söz konusu kozmetik olduğunda listenin başını cruelty free ya da tam Türkçesiyle zulümsüz ürünler çekiyor. Peki zulümsüz kelimesinden ne anlamamız gerekiyor, gelin yakından bakalım.

Makyaj söz konusu olduğunda, içerikler büyük önem taşır. Yalnızca zararlı içerikten bahsetmiyoruz elbette, hayvanlar üzerinde test edilmeyen yani zulüm içermeyen ürünlerin önemi yükselen değer. Bir araştırmaya göre yalnızca test aşaması değil örneğin bazı maskaralarda böceklerden elde edilen kırmızı renklendirici karmin olduğu açıklandı. E120 kodunun karmin için olduğu iddialar arasında. Eyeliner ve maskara gibi ürünlerdeyse yine böcek bazlı içeriklerin olduğu söyleniyor.

Kasım 2

Makyaj malzemelerinde hayvan kaynaklı içeriklerin yanı sıra saklanan başka bir şey mi var? Rahatsız edici bir araştırma “öldüren bakışlar” deyimine yeni bir anlam kazandırıyor. Aston Üniversitesi’nden araştırmacılar, şu anda kullanımda olan makyaj ürünlerinin onda dokuzundan fazlasının E.coli ve Staphylococci gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit eden süper böcekler içerdiğini söylüyor. Bu durum çoğunlukla makyaj ürünlerinin temizlenmemesinden ve son kullanma tarihlerinin geçmesinden kaynaklanıyor. Bu da “temiz güzellik” kavramına yepyeni bir anlam kazandırıyor.

Gelelim esas konumuza… Hayvanların denek olarak kullanıldıkları en büyük sektörlerden biri güzellik sektörü. Bu yüzden cruelty free, hayvanlar üzerinde test edilmeden geliştirilen kozmetik ürünleri işaret ediyor. Ürünün test aşamasında veya üretim sürecinde herhangi birhayvanın kullanılmadığını garantileyen bu sistem için bilgisayar modellemeleri ve alternatif test yöntemleri kullanılıyor. Laboratuvar testlerinde acı çeken ve deneyler sırasında ölen hayvanları korumak için geliştirilen bu sistemi takip etmek günümüzde etik değerlerinizle eş anlamlı hale geliyor.

Kasım 2

Üstelik bugün cruelty free dendiğinde yalnızca hayvanlar için değil çevre için zararlı olup olmadığı da önemli. Güzelliğe yönelik bu bütünsel yaklaşımın kullanıcıların bilincini artırırken kozmetiklerin çevreye olan etkisini de aza indirmeyi hedefliyor. Peki bir markanın zulümsüz olduğunu anlamak için yanıtı nerede aramalıyız?

Etiketleri okuyabilirsiniz. Günümüz tüketicisinin olmazsa olmazı etiket okurluğu elbette burada da devreye giriyor. Leaping Bunny ve PETA sertifikaları cruelty free ürün üreticilerinin almaya çalıştığı en önemli iki sertifika. Bu damgalar güven veriyor. Bunların dışında yine cruelty free notunu ya da açıkça açıkça hayvanlar üzerinde test edilmediğine dair ibare arayabilirsiniz. Vegan damgası da aynı anlama gelecektir. Ancak bazı markaların sektörün “açıklarından” yararlanabileceğini unutmayın. Bu yüzden eğer markayı tanımıyorsanız şüpheci yaklaşmakta yarar var. Marka araştırması yapmak için yine Leaping Bunny ve PETA gibi isimlerin çevrimiçi veri tabanlarını kullanabilirsiniz. Marka açıklarına geri dönersek, araştırmak neden gerekli sorusuna şu yanıtı verebiliriz: Aynı çatı altında olduğu şirketin başka ürünleri cruelty free olmayabilir. Eğer gerçekten bu etik değeri desteklemek istiyorsanız zulümsüzlük markanın kendi değerleri arasında olmalı.

Kasım 2

Zulümsüz ya da cruelty free makyaj, tüketicilere değerleri ve öncelikleri hakkında güçlü bir açıklama yapma fırsatı sunar. Etik güzellik ürünlerini seçerek, yüksek kaliteli kozmetiklerin avantajlarından yararlanırken aynı zamanda hayvan refahını, sorumlu üretimi ve güzellik endüstrisindeki sürdürülebilir uygulamaları destekleyebilirsiniz.