Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Ekim 2 2023
Yürüyerek gezilecek beş Avrupa şehri
YEMEK, MİMARİ, TARİH…
azı şehirler bir araç içinden, camlar ardından seyredilmeyecek kadar güzeldir. Özellikle de söz konusu Avrupa’ysa. Güneyinden kuzeyine Avrupa’da mimari, tarihi ve doğal güzellikleriyle yürüyerek gezmek isteyeceğiniz şehirler olduğu bir gerçek. İşte sizin için beş şehirlik bir yürüyüş turu düzenledik.
Ekebergparken / Oslo'nun Yürüyüşçüler İçin Çarpıcı Kentsel Vahası
Limanlarla çevrili bir Kuzey Avrupa şehri Oslo’yu en panoramik haliyle görmek için Ekebergparken’den daha iyi bir nokta bulamazsınız. Bir tepenin üzerine yerleştirilmiş bu parkı görmek için son derece bakımlı patika yollardan yapacağınız keyifli yürüyüşünüze fiyortun ve ötesindeki Norveç kırsalının nefes kesici manzaraları eşlik edecek. Tam 63 dönüme yayılmış park yalnızca bir doğa yürüyüşü değil aynı zamanda dünyanın en etkileyici açık hava heykel koleksiyonundan birini de sunuyor. Pek çok sanatçıya ilham olduğu söylenen parkta Rodin ve Renoir’ın eserlerini Damien Hirst’ün Anatomy of an Angel’ını görmeniz mümkün.
Riga, Letonya / Görkemli bir mücevher olarak mimari
Aşağı yukarı 2.5 kilometre uzunluğunda yani epey kısa bir rota üzerinde Letonya’nın bu etkileyici başkentinin mimari güzelliğine âşık olmanız mümkün. Gözden kaçmayacak derecede iyi korunmuş Eski Kent kesinlikle görülmesi gerekenler arasında. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Riga’nın tarihi merkezi, Gotik, Barok ve Art Nouveau mimarisinin çarpıcı birlikteliğine sahip. Arnavut kaldırımlı sokaklarda dolaşırken karşınıza çıkan kalelere âşık olmamanız, ansızın karşınıza çıkacak cıvıl cıvıl pazarlarına ve büyüleyici parklarına kendinizi kaptırmamanız neredeyse imkânsız. Riga sizi gizli avluları, rahat kafeleri ve sakinlerinin sıcak misafirperverliğini keşfetmeye davet ediyor
Floransa / Geçmiş zamana yürümek...
Genellikle “Rönesans’ın Beşiği” olarak anılan Floransa, nefes kesici güzelliği ve kültürel zenginlikleriyle her ziyaretçiyi büyüleyen bir İtalyan şaheseri. Floransa’yı istisnai bir destinasyon olarak diğerlerinden ayıran şey, tüm şehri yürüyerek kucaklamanıza olanak tanıyan kompakt boyutu. Ve bu yolculuğunuzda hayranlık uyandıran Piazzale Michelangelo’yu; ünlü Uffizi Galerisi’ni; muhteşem Floransa Katedrali’ne hayran kalacağınız Piazza del Duomo’yu ve Michelangelo’nun başyapıtı Davut heykeline ev sahipliği yapan Galleria dell’Accademia’yı görmeniz mümkün. Arno Nehri’nin şehri ikiye böldüğü noktadan geçmişin mimari ve sanat dolu atmosferini solumak size kesinlikle Floransa’da olduğunuzu hatırlatacak.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Helsinki, Finlandiya / Kuzey Avrupa'nın mücevheri
Yürüyüşlerinize temiz havasıyla eşlik edecek Helsinki dünyanın en mutlu ülkelerinden Finlandiya’nın başkenti. Diğer Avrupa şehirlerinin aksine burada şehir mimarisi doğayla iç içe geçerek size farklı bir yürüyüş tatmini sağlar. Modernliğin doğal bir ihtişamla harmanlandığı şehir, özenli şehir planlaması sayesinde tam bir yürüyüş dostu. Baltık denizinden biraz uzaklaşıp da şehrin içerisine doğru yol aldığınızdaysa sizi gastronomik bir tur bekler, elbette meşhur Baltık barları ve Michelin yıldızlı restoranlardan bahsediyoruz.
Sevilla / Tapas, şarap ve yürüyüş...
Güney İspanya’nın kalbinde yer alan Sevilla, ülkenin zengin tarihinin ve eşsiz güzelliğinin bir kanıtı olarak duruyor. Şehrin en ikonik simgelerinden biri, karmaşık mimarisi ve yemyeşil bahçeleriyle ünlü çarpıcı bir saray olan nefes kesici Alcázar of Seville. Yakınlardaki yüksek Giralda çan kulesi ve yanına gidenler için bir ödül olarak sunduğu şehrin panoramik manzarası… Büyüleyici dar sokakları devasa Gotik katedrallere çıkan Sevilla’nın en keyifli yanlarından biri bu yürüyüşlere tapas ve şarap molası vermek olsa gerek. En doğru lezzetlere ulaşmak için meşhur Spain Food Sherpas’tan bir rehber ile gezmek isteyebilirsiniz. Bol ürünlü pazarlardan yalnızca yerlilerinin bildiği tapas noktalarına ve gurme dükkânlara kadar keşfedilmeyi bekleyen çok şey var.