Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Nisan-1 2022
IPCC’nin yeni raporu uyarıyor: İklim değişikliği her yerde!
DÜNYANIN ACİL EYLEME İHTİYACI VAR!
kümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’nun ikinci bölümü 28 Şubat’ta yayınlandı. Bu yeni rapor ortaya rahatsız edici bir tablo koyuyor: İklim değişikliği şimdiden dünyanın her köşesini etkiliyor; bu on yılda sera gazı emisyonlarını yarıya indirmez ve uyum sürecini hemen hızlandırmazsak çok daha ciddi etkiler bizi bekliyor.
Yeni rapor özellikle kaynak açısından yoksul olan ülkeler ve marjinal topluluklar için iklim değişikliğinin yoğunlaşan etkilerinin ve gelecekteki risklerin kapsamlı bir incelemesini sunuyor. IPCC raporu ayrıca hangi iklim değişikliğine uyum yaklaşımlarının Hen etkili ve uygulanabilir olduğunu, hangi insan gruplarının ve ekosistemlerin yüksek kırılganlığa sahip olduğunu da detaylandırıyor.
İklim değişikliğinin etkileri şimdiden beklenenden daha yaygın ve şiddetli. İklim değişikliği halihazırda sadece 1,1 derece ısınmayla dünyanın her bölgesinde yaygın bir bozulmaya neden oluyor. Kuraklıklar, aşırı sıcaklıklar ve rekor düzeydeki sel felaketleri milyonlarca insanın gıda güvenliğini ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Bugün, dünya nüfusunun yarısı yılda en az bir ay su güvensizliği ile karşı karşıya kalıyor. Orman yangınları, birçok bölgede her zamankinden daha geniş alanları etkiliyor ve geri dönüşü olmayan değişikliklere yol açıyor. Daha yüksek sıcaklıklar vektör kaynaklı hastalıkların yanı sıra, kolera gibi su kaynaklı hastalıkların yayılmasına da neden oluyor. İklim değişikliği aynı zamanda türlere ve tüm ekosistemlere zarar veriyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Yakın vadede iklim değişikliğinin daha da kötü etkileriyle karşı karşıyayız. Dünya hızla karbondan arındırılsa bile, halihazırda atmosferde bulunan sera gazları ve mevcut emisyon eğilimleri, 2040 yılına kadar bazı çok önemli iklimsel etkileri kaçınılmaz hale getirecek. IPCC, yalnızca önümüzdeki on yılda iklim değişikliğinin 32-132 milyon insanı daha aşırı yoksulluğa sürükleyeceğini tahmin ediyor. Tahminlere göre, küresel ısınma gıda güvenliğini tehlikeye atacak; ısıya bağlı ölüm, kalp hastalığı ve zihinsel sağlık sorunlarının görülme sıklığını artıracak.
Yüksek sıcaklıklarla birlikte riskler hızla artacak ve geri döndürülemez etkilere neden olacak. Rapor bir derecelik ek ısınmanın insanlara, türlere ve ekosistemlere yönelik tehditleri artıracağını ortaya koyuyor. Paris İklim Anlaşması’nın hedefi olan küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak bile “herkes” için güvenli değil. Örneğin sadece 1,5 derecelik küresel ısınma ile dünyadaki birçok buzul ya tamamen yok olacak ya da kütlelerinin çoğunu kaybedecek; 2030 yılına kadar 350 milyon kişi daha su kıtlığı yaşayacak ve karasal türlerin yüzde14’ü yüksek oranda yok olma riskiyle karşı karşıya kalacak.
Eşitsizlik, çatışma ve kalkınma konusunda yaşanan sıkıntılar iklim risklerine karşı kırılganlığı artırıyor. Şu anda 3,3 milyar-3,6 milyar insan, iklimsel etkilere karşı son derece kırılgan ülkelerde yaşıyor. Yoksulluk, zayıf yönetişim ve temel hizmetlere sınırlı erişim gibi zorluklar yalnızca tehlikelere karşı duyarlılığı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumların iklim değişikliğine uyum sağlama yeteneğini de kısıtlıyor.
Adaptasyon çok önemli. Uygulanabilir çözümler mevcut ancak kırılgan topluluklara daha çok desteğin ulaşması gerekiyor. Şu anda en az 170 ülkenin iklim politikaları iklim değişikliğine uyumu içeriyor, ancak birçoğu henüz uygulamaya geçmiş değil. IPCC, günümüzdeki çabaların hâlâ küçük ölçekli olduğunu belirtiyor ve çoğunun yalnızca mevcut veya kısa vadeli risklere odaklandığını tespit ediyor. Ancak iyi haber şu ki, mevcut uyum seçeneklerine yeterli finansman sağlanırsa ve bu seçenekler daha hızlı uygulanırsa, iklim riskleri azaltılabilir.
Dünyanın halihazırda deneyimlediği 1,1 derecelik küresel ısınmayla birlikte, kırılgan toplumlar ve ekosistemler uyum sağlayabilecekleri noktanın sınırlarına ulaşmaya başlıyor. Bilimin kesin bir şekilde ortaya koyduğu gerçek şu ki dünyanın kayıp ve zararları ele almak için acil eyleme ihtiyacı var! Rotayı değiştirmek, emisyonları azaltmak, direnç oluşturmak, ekosistemleri korumak, uyum, kayıp ve hasarları ele almak acil, iddialı ve uyumlu çaba gerektiriyor.
Kaynak: www.wri.org