Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Eylül 2022
LOOK Kitap Kulübü: Japon Edebiyatı
KİTAPLIĞINIZDA YER AÇIN!
apon Edebiyatı son birkaç yıldır yayınevlerinin takvimleri arasında yerini alınca, bize de keyfini sürmesi kaldı. Klasiğinden modernine, dramından polisiyesine Japon Edebiyatı ve onun harika yazarlarından kaçırmanızı istemediklerimizi sizin için derledik.
Naomi: Bir Budalanın Aşkı – Junichiro Tanizaki
Karakteri Kawai’nin, Naomi isminde bir kıza olan tutkulu aşkını anlatan Tanizaki, diğer kitaplarında olduğu gibi Bir Budalanın Aşkı’nda da arka plana, ülkesinin batılılaşma sürecinin sancılı geçişlerini alıyor. Saplantı ve tutku Tanizaki’nin belki de en keyifle anlattığı iki duygu.
Şeytanın Çırağı – Shiro Hamao
Japon polisiyesinin temelini attığı söylenen Shiro Hamao’nun iki novellası bu kitapta buluşuyor. Aynı zamanda eski bir savcı olan Hamao, ilk kısa romanda hikâyeyi ağzından da dinlediğimiz kişinin bir cinayetle suçlanmasını anlatıyor. İkinci kısa roman “Onları Öldürdü mü?” suçunu kabul eden bir adamın masumiyetinin peşinden sonuna kadar koşan bir avukatın öyküsünü dinletiyor bize.
Kumların Kadını – Kobo Abe
Kobo Abe, Kumların Kadını’nda herkesin ortadan neden kaybolduğunu anlayamadığı ve bunu araştırmaya başladığı bir adamın, böcek toplama yolculuğuna çıkışını anlatıyor. Farklı kurgusuyla hemen her şeyi kumdan inşa edebilen yazar Kobo Abe, atmosfer yaratımında inanılmaz detayları ortaya koyan bir roman yazmış.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Katil – Kanae Minato
Başka bir polisiye yazarı, Kanae Minato. Ona da Japon polisiyesinin kraliçesi diyorlar! İlk romanı İtiraflar ile tüyleri diken diken eden alışılmadık bir kurguya imza atmıştı. İkinci kitabı Katil ise tam “Çözdüm” dediğinizde sonuçtan ne kadar uzakta olduğunuzu gösterecek denli sihirli bir kurguyla yazılmış. Tokyo’dan beş öğrenci, birlikte uzak bir köyde birkaç gün geçirmek üzere yola çıkar. Güzel başlayan tatilleri fırtınalı bir gecenin sonunda tamamen değişir. Üç yıl sonra, hepsinin onları katil olmakla suçlayan isimsiz mektuplar almaya başlamasıyla, eski sınıf arkadaşları yeniden bir araya gelir.
Sanşiro – Natsuma Soseki
Modern Japon romanının en önemli temsilcilerinden Natsume Soseki’nin ince mizah ve sonsuz masumiyetle örülü bu romanı, 23 yaşındaki Sanşiro’nun yaşadığı küçük yerden ayrılıp üniversite için Tokyo’ya gitmesiyle başlıyor. Şehrin kalabalığı, yeni insanlar, akademik çevreler ve hepsinden önemlisi kadınlar arasında Sanşiro, yaşamını zenginleştirmenin yollarını arıyor.
İnsanlığımı Yitirirken – Osamu Dazai
İkinci Dünya Savaşı sonrası önde gelen Japon yazarlarından olan Osamu Dazai’nin ikinci romanı İnsanlığımı Yitirirken, kuzey Japon aristokrat bir ailenin geleneklerinin dağılması ile Batılı fikirlerin etkisi arasında kalan genç bir adamın dokunaklı ve büyüleyici hikâyesini anlatıyor. Karakterinin zamanla kendini insanlıktan yoksun hissettiği bu roman, bireyciliğin ve toplum karşıtlığının “salgın” gibi yayıldığı bir coğrafyada varoluşçuluk tohumları serpiyor.