Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Eylül 2022
Issey Miyake’nin anısına...
PLİSE LÜTFEN!
ssey Miyake geçtiğimiz ağustos ayının 5’inde Tokyo’da hayata gözlerini yumdu. Geride, sınırları zorlayan, ustaca kullanılmış renk ve tekniklerle, efsanevi siluetlerle tamamlanmış tasarımlar bıraktı. Miyake Design Studio ve Issey Miyake Group’un tasarımcı ve kurucusu Issey Miyake 1938’de Japonya’nın Hiroşima kentinde doğdu. 1945’te şehre atom bombası atıldığında yedi yaşındaydı. Sonraları New York Times’a yazacağı bir yazıda bundan “Gözlerimi kapattığımda, hâlâ kimsenin yaşamaması gereken şeyleri görüyorum: Parlak kırmızı bir ışık, kısa bir süre sonra kara bulut, her yöne koşan insanlar umutsuzca kaçmaya çalışıyor. Hepsini hatırlıyorum,” diye bahsedecekti.
Tasarım aşkı hayatının ilk yıllarından beri kalbindeydi... Tokyo Tama Sanat Üniversitesi’nden mezun olur olmaz Paris’e giderek terzilik okudu. Okul arkadaşlarından biri Japon tasarımcı Kenzo Takada’ydı… Okuduğu bölümün gerekliliği olan çıraklığı Guy Laroche ve Givenchy’de yaptı. Tüm bunlar tasarım gözünün yerleşmesini sağlamaya başlamıştı ama asıl dönüm noktası 1960’ların sonunda New York’a yaptığı yolculuk olacaktı. Amerikalı tasarımcı Geoffrey Beene’nin ekibinde çalışırken sanat dünyasının ağır toplarıyla tanışma şansı oldu. On yıl sonra Tokyo’ya döndüğünde artık bambaşka bir Miyake’ydi. 1971 yılında New York’ta ilk koleksiyonunu sergilemesinin ardından Miyake Design Studio’yu kurdu.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Unutulmaz koleksiyon
Issey Miyake’yi en iyi tanımlayan tasarımlardan biri, ilk olarak 1988 yılında denemeye başladığı ancak daha sonraları yeni ve genç tüketiciler arasında popülaritesinde artış yakalayan pliseydi. Bu onun moda felsefesiydi, daha sonra ortağı Midori Kitamura’nın hazırladığı Pleats Please [Plise Lütfen] isimli kitapta, kıyafetlerden “onları giyene özgürlük vermelidir,” diye bahsettiği bilgisi yer alacaktı.
Pleats Please giyim serisi, jilet keskinliğinde akışa sahipti; akordeon benzeri pileler, ev giyimi kolaylığı sunuyordu. Bu yüzden kısa zamanda markanın simgesi oldular. Bir Pleats Please parçası giymek, kıyafetlerin bedensel kısıtlamalarını fark etmeyi sağlıyordu ve bununla birlikte Miyake, duygusal ve yaratıcı kısıtlamaların da farkında olunmasını umuyordu. Koleksiyonun çoğu parçasında düğme, fermuar ya da çıtçıt yoktu. Dar kol yenleri ya da belirgin bel hatları da. Bedene verdiği özgürlük, onu kendi kalıbına sokmaya çalışmamasından geliyordu…
Ama elbette Miyake’yi yalnızca pilelerle anımsamak mümkün değil. Kumaşları âdeta manipüle edişi, onları insanların hareketlerine göre düzenlemesi, Steve Jobs gibi isimlerle özdeşleşecek kıyafetlerin tasarımcısı olması ve Jaques Cavallier ile birlikte tasarladıkları parfüm L’eau d’Issey…
Issey Miyake yalnızca bir tasarımcı değildi, hayata ve insana âşık bir tasarımcıydı. 2014’te The Times’a konuşan Miyake, “En çok insanlarla ve insan formuyla ilgileniyorum,” demiş ve eklemişti, “Giyim, tüm insanlara en yakın şeydir.” Miyake’nin ofisinden yapılan açıklamada, hayatı boyunca “aşkından, bir şeyler yapma sürecinden asla geri adım atmadı” dedi.