Şubat 2021

Geleceğin mimarisi

Şubat

MİMARİNİN GELECEĞİNE IŞIK TUTAN SÜRDÜRÜLEBİLİR YAPILAR…

Ç

evre dostu bina yapımına ilgi dünya çapında giderek artıyor; yeşil bina olarak tabir edilen çevreci yapılar yaygınlaşıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda bu binaların sayısında artış var.

Yaşadığımız konutlar da dahil olmak üzere binalar, küresel enerji tüketiminin yaklaşık %40'ını oluşturuyor. Bu miktar, dünyanın sera gazı salınımlarının üçte birinden fazla... Yani sürdürülebilir bir dünya için ilk adım konutlarımızda başlıyor. Durum böyleyken, çevreye verdiği zararı minimuma indirgeyen hatta çevreye katkıda bulunan yapılar da yok değil… İşte bizi daha sürdürülebilir bir hayata kavuşturacak mimari yapılar.

Şubat

Karbon emen bina Mandragore

Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke önümüzdeki on yıl içinde karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. Kullandıkları yöntemlerden biri, yenilenebilir enerji üretim biçimlerine güvenmek olsa da, bazı araştırmacılar fazla karbondioksiti atmosferden uzaklaştırmanın yollarını arıyor. Tam da bu noktada karbon tutma ve depolama gibi stratejiler devreye giriyor.

Bir Fransız mimarlık firması, şehir yaşamının geleceğine ışık tutabilecek "karbon tüketen" ilginç bir konsept geliştirdi. Havadan karbondioksiti çeken ve yer altı jeolojik oluşumlarında depolayan bir teknoloji kullanan yapının amacı büyük miktarlarda karbondioksitin atmosfere salınmasını önlemek. New York’ta inşa edilecek olan 737 metrelik bu gökdelen, ismini ve şeklini “Mandragora” bitkisinden alıyor.

Şubat

Finlandiya’nın ahşap şehri

Ahşap yapılarıyla bilinen Finlandiya, geçmişte yaşadığı büyük yangınlardan ders alarak ve modern teknolojiyi de kullanarak Helsinki’nin Jätkäsaari bölgesindeki yeni bir ahşap mahalle olan Wood City’yi inşa etti. İki konut binası, bir ofis binası, bir otel ve bir otoparktan oluşan Wood City, yenilenebilir malzeme şirketleri SRV ve Stora Enso iş birliğiyle gerçekleşti ve Anttinen Oiva Architects tarafından tasarlandı.

Yeniden kullanılabilir, yenilenebilir, sürdürülebilir ve maliyet açısından düşük bir yapı malzemesi olan ahşap, sağlık açısından faydalarının yanı sıra yapı malzemeleri arasında en düşük karbon emisyonuna sahip ve uzun vadeli bir karbon deposu oluşturuyor.

Yenilikçi ahşap yapı konseptleri de günümüzde ahşap binaları oldukça rekabetçi ve sürdürülebilir bir alternatif hâline getiriyor. İnşaat malzemesi olarak her iklime uygun ve tamamen yenilenebilir tek yapı malzemesi olması da ahşabı çevresel açıdan rakipsiz kılıyor.

Şubat

Yeşil binalar

Sürdürülebilir yapı malzemelerinden oluşan, su ve enerji verimliliği diğer binalardan oldukça yüksek olan, yapının arazi seçim sürecinden başlayarak yaşam döngüsü çerçevesinde değerlendirilip tasarlandığı, bulunduğu doğaya özgü koşullara uygun, enerji verimli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmiş, çevresel etkileri düşük malzemelerin seçildiği, su verimliliği sağlayan çevreci, ekonomik ve sağlıklı binalara “yeşil binalar” adı veriliyor.

Belli standartlarla sertifikalanan yeşil binaların sertifika dereceleri sağladıkları performansa göre değişiklik gösteriyor.

Sertifika veren kurumların temel prensiplerinin aynı olmasına rağmen standartlar arasında bazı değişiklikler bulunuyor. Bu sertifikalardan biri olan LEED, Amerikan Yeşil Bina Derneği’ne ait ve aynı zamanda en yaygın şekilde kullanılanı.

Şubat

Modüler ve ekolojik yapılar

Modüler yapılar, hemen her yere kurulabilmeleri ve az miktarda enerjiyi verimli kullanarak ihtiyaçları karşılamaları açısından çevresel sürdürülebilirlik konusunda oldukça önemli bir yer tutuyor. Genellikle ahşap ve çelikten üretilen bu yapılar önceden tasarlanmış olmaları, daha kısa sürede inşa edilebilmeleri, ekipmanla çalışma sürelerinin kısa olması, kullanılan tüm malzemelerin geri dönüştürülebilir olması ve daha az atık gibi nedenlerde daha düşük karbon ayak izine sahip.

Ekolojik ev denildiğindeyse güneş enerjisi gibi sistemlerle kendi enerjisini üreten, yağmur suyunu toplama ve depolama kanalları bulunan, başta atık su olmak üzere her türlü evsel atıkların yeniden kullanımı için arıtma sistemi gibi unsurlara sahip ev modelleri akla geliyor. Evin yapımında kullanılan malzemelerin dönüşümlü olup olmaması da ekolojik ev özelliğini etkiliyor.

Her geçen yıl enerji kaynaklarının azaldığı dünyamızda, yakın gelecekte ekolojik ev modellerinin oldukça revaçta olacağını tahmin etmek hiç de zor değil.