Mayıs 2021

Biyofilik mimari dünyayı nasıl kurtaracak?

Mayıs

BELKİ DE YEMYEŞİL BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR

D

oğanın zihinsel ve fiziksel sağlığımız için ne kadar faydalı olduğunu artık biliyoruz. Bununla birlikte durmadan artan nüfus, her geçen gün ihtiyaç duyulan yeni yaşam alanları ve şehirciliğin geldiği son nokta bize farklı düşünmenin zamanının geldiğini söylüyor. Hepsini bir kenara koyarsak, hayatımızı ev ile sınırlamak zorunda kaldığımız bu son bir yılda bile yaşam alanlarımızda yeşile daha fazla yer vermeye başlamamız tesadüf değil. Hepimiz sağlıklı yaşamak adına doğal bir içgüdüye sahibiz. İşte bu yüzden doğal dünyaya yakın olmak anlamına gelen “biyofili” kelimesine alışmanızı tavsiye ederiz. Zira bundan sonra hayatımızda daha fazla yeri olacağı kesin.

Mayıs

Uzmanlar Covid-19 boyunca biyofilik tasarıma yönelik talebin arttığını söylüyor. Çünkü insanların duraklamak ve yeniden düşünmek için bir fırsatı oldu. Ve bunun sonucunda sadece uyum sağlamakla kalmadık, tasarım ve yaşam paradigmalarımızı da yapaydan doğala çevirdik. Biyofilik tasarımlar mimaride bol bitki, doğal ışık ve havalandırmayla bir anlamda doğayı taklit eden yapısal formlar olarak kullanılıyor. Bu, doğal ortamlar yaratarak doğa ile bağlantı kurmanın yenilikçi bir yolu. Bir dizi “dikey orman”ın ardındaki isim olan İtalyan mimar Stefano Boeri aynı zamanda Şangay Future City Lab.’in direktörü. Şehirlerin geleceğini, kentsel araştırma merceğinden araştıran bir programı yönetiyor. Dünyanın ilk biyofilik gelişmeleri onun sayesinde görülmeye başladı. En önemli çalışmalarından biriyse, kentsel alanlarda mimari ve doğanın bir arada var olmasını teşvik eden yüksek binalı, Kentsel Ormancılık girişimi. Burada her bir kuleye yüzlerce metrekareye değer orman kuruluyor ve onlarca metrekarelik kentsel alanın yeşermesi sağlanıyor. İlk örnekleri Milano’da yükselen dikey ormanlar şehir siluetlerini değiştiriyor, ortaya yeni ve izlemeye değer manzaralar çıkarıyor. Amaç, gelecek nesillerin yaşam kalitesini iyileştirmek...

Mayıs

Peki, her şey yalnızca daha fazla yeşil görmek için mi? Elbette hayır. Uzmanların öngörüsü şehirde yükselen ormanların, iklim değişikliğiyle bağlantılı sorunların da yanıtı olabileceği yönünde. Zira binalara kurulan ormanlar bir süre sonra kendi ekosistemini yaratacak ve biyolojik çeşitliliğin yaratılmasıyla birlikte dünyanın düzenini yeniden koruyacak. İşte bu geleceğimiz için belki her şeyden daha önemli…

Mayıs

Biyofilik mimari çok büyük ve köklü bir değişim; yaygınlaşmasına ve şehirlerin ortasında yemyeşil ormanlar göreceğimiz günlere belki biraz daha var. Ama biyofilik tasarım şimdiden hayatımızın bir parçası olmaya başladı bile. New York, Londra, Bangkok, Buenos Aires ve Hong Kong gibi şehirlerde doğayı binaların içine taşımanın iyi hissettirdiğine dair bulgulara dayanarak biyofilik tasarımlar benimseniyor. Aarhus Üniversitesi’nin 2019 tarihli bir çalışması, Danimarka’da doğada daha fazla vakit geçiren çocukların yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde doğada vakit geçirmemiş olanlara kıyasla %55 daha az zihinsel sağlık sorunu yaşadığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, biyofilik ortamların insan vücudu üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olduğunu söylüyor; bu tarz ortamlar fiziksel sağlık ve psikolojik rahatlık sağlarken, aynı zamanda iyileşme süreçlerine de yardımcı oluyor. Bu yaklaşımdan yola çıkarak Birleşik Krallık’ta bulunan Circle Bath Hastanesi ve Manchester Kanser Merkezi gibi sağlık kurumlarında biyofilik tasarımlar kullanılmaya başlanmış. ABD’de bulunan Pennsylvania Üniversitesi Hastanesi’ndeki Pavilion, Iowa Üniversitesi Stead Aile Çocuk Hastanesi ve Cleveland Clinic’teki Samson Pavilion da biyofilik tasarımın gücünden faydalanmayı seçen sağlık kuruluşları. Şehirlerin geleceği ve doğadan uzaklaşma fikrinin yaygınlaşması biyofilik mimarinin araştırma alanlarının da genişletilmesini sağladı. Dikey yeşil alanlar, orman görünümlü yeni siteler, aralarından akan şelaleler, çiçek açmış bir balkon… Bunların hepsi kulağa ütopik geliyor olabilir ama teknoloji ve tasarımın geldiği nokta, yaşadığımız dönem ve dünyanın ihtiyaçları göz önüne alındığında, hayatımızın yeniden yeşermesi için fazla beklememize gerek kalmayacak gibi görünüyor. İnsanlık doğadan ilham almaya devam ettiği sürece umut var.

Mayıs

Peki siz ne istiyorsunuz?

Yaşadığımız ya da yaşamak istediğimiz yerlerin şekilleri değişirken, sahip olduğumuz gayrimenkullerin değerleri de her geçen gün farklılaşıyor. Peki siz ne istiyorsunuz? Yeni bir bakış açısı? Alanında uzman kişilerden sizi yönlendirebilecek görüşler almak? Bunun için Yapı Kredi’nin sunduğu Gayrimenkul Danışmanlığı’ndan faydalanabilirsiniz. Bu sayede potansiyel yatırımcılarla temasa geçecek, projeye ya da ihtiyacınız olan gayrimenkullere daha rahat ulaşabilecek, ihale yönetimlerinde destek alabileceksiniz.

İster bireysel ister ticari, tüm gayrimenkul yatırımlarınız için uzmanlarımıza danışmak ve daha fazla detay almak için tıklayınız...