Kasım 2021

Kutuplara uzanan keşif yolculuğu

Kasım

KUTUPLARA ADANAN BİR HAYAT...

B

ir amaca tutkuyla bağlanmak ve hayatını bu tutkuyu gerçekleştirmeye adamak... Yirmi bir yaşındayken tıp eğitimini yarıda bırakan Norveçli kâşif Roald Amundsen’nın yaşadığı şey tam olarak buydu. Yaşamının yegâne amacı vahşi doğayı keşfetmek, ayak basılmadık bölgelere seyahat etmekti. Bu uğurda yerli halklarla birlikte yaşadı; onlardan hayatta kalma tekniklerini, köpek kızaklarıyla nasıl seyahat edileceğini ve aşırı soğuklarda nasıl giyinileceğini öğrendi. 1906 yılında Atlas Okyanusu ile Pasifik Okyanusu’nu birleştiren Kuzeybatı Geçidi’ni geçebilen ilk kişi oldu. Bir kâşif olarak onun gözü hep kutuplardaydı. Kuzey Kutbu’na ulaşan ilk insan olmayı kafasını takmıştı, ama bunu gerçekleştiren başka biri vardı. ABD’li Robert Edwin Peary 1909 yılında bu unvanı alarak Kuzey Kutbu’na ayak basan ilk insan olarak kayıtlara geçti. Ama bu Amundsen’ı yıldırmadı, rotasını Güney Kutbu’na çevirdiğinde o sırada otuz dokuz yaşındaydı. Bunun zorlu bir keşif olacağının farkındaydı. Sağlam bir hazırlık gerekiyordu. Çok odaklıydı ancak neredeyse hiçbir bilimsel ölçüm yapmadı, yanında bilim insanı da yoktu. Ama kendine güveniyordu, çünkü hayatta nasıl kalınacağını biliyordu. Hazırlıklarını itinayla tamamladı. Hatta ekibinde yer verdiği Dr. Frederick Cook’tan depresyon ile başa çıkma yöntemleri hakkında bilgi bile aldı ki bu o dönem için ilerici bir yaklaşımdı. Ekipte olan bir diğer isimse Norveç kayak şampiyonu Olav Bjaaland’dı. Amundsen gemiyi bırakıp buzun üstünde yüzlerce kilometre yürümek zorunda olduklarını bildiği için Bjaaland’ı ekibe özellikle dahil etti. Yolculuk titizlikle planlandı. Erzak ve ekipmanların her detayı önceden test edilip değerlendirildi. Yani hiçbir şey şansa bırakılmadı. Amundsen yanına tam elli iki köpek aldı. Gerektiğinde kızakları çekmek, gerektiğinde besin olarak kullanmak için…

Kasım

Yolculuk 1911 yılında başladı. Amundsen ve mürettebatı Fram isimli gemiyle denize açıldı. Bu keşfi ilginç kılan nokta şuydu ki yola çıkarken geminin kaptanı ve iki denizci dışında kimse rotanın Güney Kutbu olduğunu bilmiyordu. Geri kalanlar, gemi binlerce mil güneyde Madeira Adası’na gittikten sonra asıl hedefi öğrendi.
İlk deneme için 8 Eylül’de düğmeye basıldı. Amundsen ve ekibi buz üzerinde yürüyerek devam edecekleri yola çıktılar ancak aşırı soğuk yüzünden bir süre sonra gemiye geri dönmek zorunda kaldılar. İkinci denemenin tarihi ise 19 Ekim’di. Amundsen dört kişi ile birlikte mürettebattan ayrılıp Güney Kutup Noktası’na ulaşmak üzere yola devam etti. Amundsen’ın ekibinde Helmer Hanssen, Sverre Hassel, Oscar Wisting ve şampiyon kayakçı Olav Bjaaland yer aldı. Ve tam 56 gün sonra, 14 Aralık 1911’de Güney Kutbu’na ulaşmayı başardılar. Ancak vardıkları konumdan emin olamadıkları için uzun süre etrafı dolaşmak zorunda kaldılar. Ve sonunda elde ettikleri başarıyı buza Norveç bayrağı dikerek taçlandırdılar.

Kasım

18 Aralık’ta 38 günlük dönüş yoluna geçtiler. Elli iki köpekle çıktıkları yolculuk on bir köpekle sona erdi. Zorlukların başarı ile ölüm arasındaki fark anlamına gelebileceği kutupsal bir ortamda, köpekleri kullanma konusundaki planlama ve becerinin son derece önemli olduğu hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlanmış oldu! Geri dönen köpeklerin ve mürettebatın hepsinin sağlığı iyiydi, hatta kilo bile aldıkları gözlendi!
Amundsen hedefini gerçekleşti ve Güney Kutbu’na ulaşan ilk insan oldu. Gemideki herkes Norveç kralı tarafından madalyayla ödüllendirildi. Ama belli ki Kuzey Kutbu’yla ilgili bir başarıya imza atmak Amundsen’ın içinde hep uhde kaldı. 1918 yılında Kuzey Kutbu’na ulaşmak için çıktığı gemi yolculuğu başarısızlıkla sonuçlandı. Amundsen bu kez Kuzey Kutbu’na hava yoluyla ulaşmayı aklına koydu. İlk deneme yine başarısız oldu ama 1926’da Amerikalı Lincoln Ellsworth ve İtalyan Umberto Nobile ile birlikte Norveç’teki Spitsbergen’den Alaska’ya giden bir zeplinle Kuzey Kutbu’nu havadan aşmayı başardı.
Amundsen 18 Haziran 1928’de Italia adlı zeplin ile Kuzey Kutbu’nu geçmeye çalışırken kaza yapan arkadaşı Umberto Nobile’yi bulmak için küçük bir uçakla yola çıktı; bu kurtarma görevinde kayboldu ve bir daha ondan haber alınamadı.