VEGAN MODANIN ÖNCÜLERİ

B

ugün moda markaları yalnızca tasarımlarıyla, yeni koleksiyonlarıyla ya da kullandıkları harika kumaşlarla değil, sürdürülebilirliğe yönelik eylemleriyle de konuşuluyor. Doğaya, insanlara ve dünyaya en az zararla nasıl üretim yapılır? Hangi yollardan geçilir? Markalar ilklere konu olmak için âdeta yarışta. Diğer taraftan moda dünyasında çevre dostu ve etik uygulamalara artan ilgi, müşteri tarafında da kendini gösteriyor. 2020 Bilinçli Moda Raporu’na göre sürdürülebilirlik anlayışı binlerce moda tutkununun arama
sorgularına da yansıyor. Örneğin, vegan deri için yapılan aramaların bir yıl içinde yüzde 69 arttığı belirtiliyor. Moda endüstrisinin neden olduğu çevresel etkiler ve hayvanların çektiği acı göz önüne alındığında, bu eğilimin cesaret verici olduğunu söylemek mümkün.
Peki vegan moda ne anlama geliyor? Vegan modada hayvansal içerik (yün, ipek, deri, kuş tüyü, kürk vb.) kullanılmıyor ve hayvanlar üzerinde test yapılmıyor. Vegan bir markanın PETA Onaylı Vegan Sertifikası’na sahip olması da çok önemli.
Şimdi gelin, bu konuda öncü olan moda markalarına hep birlikte göz atalım.

Stella McCartney

Stella McCartney, vegan koleksiyonlarını ilk piyasaya süren tasarımcı olduğu için bu konuda öncü olarak kabul ediliyor. Kendisi de sürdürülebilir ve vegan bir yaşam sürüyor; insana, doğaya ve hayvanlara saygıyı kurumsal bir felsefe olarak görüyor. Normlara meydan okuyarak yeni, modern ve yenilikçi bir moda anlayışı oluşturmayı başaran tasarımcı teknoloji ilerledikçe kürk ve deri ihtiyacını tamamen ortadan kaldıran malzemeler üretmenin mümkün olduğunu başarılı bir şekilde vitrinlere yansıtıyor.

LaSeine & Moi

Suni kürk sunan ilk lüks Fransız markası olma özelliğini taşıyan LaSeine & Moi’nın kurucusu Lydia Bahia’nın vintage parçalara ve gerçek kürkün çevreye zararlı olmayan alternatiflerine olan tutkusundan ilham alarak 2015 yılında ilk vegan koleksiyonunu piyasa sürdüğü biliniyor. Fransız moda başkentinin kalbinde üretilen kabanlar, döngüsel ekonomi doğrultusunda geri dönüştürülüyor. Markanın tüy gibi hafif, telkari ceketleri ve gösterişli montları Paris şıklığını yansıtıyor. Bu arada LaSeine & Moi’nın 2017 yılında PETA tarafından suni kürk konusunda en iyi vegan marka olarak tanındığını da eklemeden geçmeyelim.

Nanushka

2005 yılında Sandra Sandor’ın memleketi Budapeşte’de kurduğu marka giysilerin çağdaş, pratik, dayanıklı ve adil olması gerektiğini savunuyor. Nanushka, hayvansal içerikten tamamen uzak durarak, zamansız ve fonksiyonel tasarımlarıyla adından söz ettiriyor. Suni deriden yapılmış pantolonları, hayvanlara zarar verilmeden üretilen çanta ve ayakkabıları ile Nanushka etik prensiplerden, sürdürülebilirlik ilkelerinden ve trendlerden ödün vermeden kültürel etkilere sahip zarif tasarımlar sunuyor.

Save The Duck

Hayvansal içerik kullanmayan ve hayvanların acı çekmesine neden olan uygulamalardan tamamen kaçınan Save The Duck sürdürülebilirlik, sorumluluk ve şeffaflık açısından en yüksek standartları karşılayan markalara verilen B CORPORATION® sertifikasına sahip ilk İtalyan markası olma özelliğini taşıyor. Yüzde 100 geri dönüştürülmüş plastik şişelerden yapılan bir dizi ürüne ek olarak, tasarımlar özellikle şirket içi PLUMTECH® teknolojisi (yüzde 100 geri dönüştürülmüş polyesterden yapılmış yenilikçi, sentetik bir malzeme) ile öne çıkıyor. Renkli ceketler hayvan tüyü olmadan da sıcak tutuyor, nefes alıyor ve su geçirmiyor. Bunun en önemli kanıtı ise 2020’de Everest Dağı’na, Save the Duck tarafından üretilen tamamen vegan ekipmanlarla tarihte ilk kez tırmanılmış olması...