Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Ağustos 2021
Baskılı Eseri Orijinalinden Ayıran Nedir?
BİR KOPYADAN ÇOK DAHA FAZLASI
anat tarihinin en büyük matbaacılarının geçmişi Albrecht Dürer’den Rembrandt’a, Toulouse-Lautrec, Picasso, Warhol ve Johns’a kadar son 500 yılın en önemli sanatçılarından bazılarını içerir. Bu sanatçılar sadece ikonik görüntüler yaratmak için baskı resim kullanmakla ilgilenmediler, aynı zamanda medyayı da inovasyon yoluyla ilerlettiler. Picasso tamamen yeni baskı yöntemleri icat etti; Warhol, kariyeri boyunca birlikte çalıştığı matbaacıları daha farklı şeyler yapmak için zorladı.
Baskı resim tarihi 15. yüzyılda temel gravür tekniklerinin ortaya çıkmasından 21. yüzyılda dijital baskıya kadar, teknolojik değişim ve yeniden keşfin bir zaman çizelgesidir. Baskı resim, bir görüntünün yeniden oluşturulması anlamına gelse de bir baskı, orijinalin yalnızca bir kopyası olmaktan çok daha fazlasıdır. Bu işleri yapan matbaacılar oldukça yetenekli teknisyenlerdir ve başka bir açıdan bakıldığında kendileri de başlı başına sanatçılardır.
Baskılar, yalnızca ticari satış amaçlı büyük üretim serilerinde yapılmaz. Sınırlı sayıda, ilk satış için önceden belirlenmiş planlarla –ya sanatçı, galeri ya da yayıncı aracılığıyla– üretilir. Sonuç olarak bunlar da gerçek birer sanat eserleridir ve sanatçı için kâğıt üzerindeki çizimler veya diğer eserler kadar önemlidir.
Sanatçılar çeşitli nedenlerle baskılar yaparlar. Bu, baskı stüdyosunun işbirlikçi doğasına, ortamın sunduğu yeniliklere veya bir baskının yaratıcı bir sürecin her aşamasını belgeleme potansiyeline göre değişir. Ayrıca baskılar, sanatçının birincil çalışma yöntemine tamamen farklı bir yaratıcı çıkış sunabilir. Sanatçıların yeteneklerini geliştirecek yeniliklere çoğu zaman açık olduğunu düşünürsek bu, onlar için de yeni ve kullanışlı alanlar yaratabilen “baskı”yı neden tercih ettiklerini biraz olsun açıklar. Ama sonuçta herkesin baskı amacı ve süreci farklı da olabilir. Örneğin Lucian Freud, resim stüdyosunda geçirdiği günlerin ardından yalnızca siyah-beyaz gravürler yaparken, Ellsworth Kelly aynı titiz renk ve biçim anlayışını basılmış çalışmasına uygulardı. Bazı sanatçılar tüm kariyerleri için tutarlı bir şekilde baskı yaparlar –Jasper Johns ve Pablo Picasso ünlü üretken örneklerdir–; bazıları ise Barnett Newman gibi aniden baskı yapmaya karar verebilir.
Orijinaller&baskılar
Orijinal bir baskı, genellikle sınırlı sayıda üretildiği ve her baskıya tipik olarak kesir şeklinde yazılmış bir baskı numarası verildiği için teknik olarak benzersiz bir çalışmadır. Örneğin bunu, 24/50 olarak düşünelim. Çizginin sağındaki sayı baskı boyutunu gösterir, soldaki ise tek baskının numarasıdır.
Sanatçı ve matbaacı bir görüntü geliştirdiğinde veya farklı kompozisyonları test ettiğinde, proof adı verilen prova baskıları alır. Prooflar renk kombinasyonları, kâğıt türleri veya boyutlarındaki farklılıklarla benzersiz olabilir. Andy Warhol, proof’larını benzersiz renk kombinasyonları olarak satmaya başladı ve şu anda baskı pazarında en çok rağbet gören eserlerden bazıları bu proof’lardan oluşuyor.
O meşhur imza meselesi
Tüm baskılar imzalı değildir. Warhol ve Picasso, bazı baskılarını kaşeyle imzalamışlardı. Bir baskı yalnızca paraflanmışsa endişelenmeyin. Bu, daha az değerli olduğu anlamına gelmez, hatta Richard Diebenkorn ve Lucian Freud gibi bazı sanatçılar baskılarına yalnızca baş harflerini yazarlar.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Koleksiyonda baskı etkisi
Baskıların bir koleksiyondaki rolü, baskıların kendileri kadar çok yönlü olabilir. Bir sanatçının pratiği hakkında daha eksiksiz bir hikâye anlatan daha kapsamlı bir koleksiyon oluşturmanın yolu olabilirler –genellikle resimlerde veya heykellerde bulunan temaları ve kompozisyonları içerirler. Örneğin Picasso ve Johns’un baskıları, farklı konuların evrimini gösterir, ancak aynı zamanda kariyerleri boyunca matbaacı olarak becerilerinin gelişimini de ortaya çıkarır.
Baskılar, yedi haneli bir fiyat etiketi olmadan özgün ve ikonik bir nesneye sahip olma fırsatı da sunabilir. Ayrıca koleksiyonerliğe başlamak için harika bir yol olabilir. Bunu, ortam olarak diğer sanat piyasasıyla aynı, ancak farklı fiyat noktasındaki tarzlar olarak ya da sanatçılar hakkında bilgi edinmenin bir yolu gibi görebilirsiniz.
Üç ipucu
Baskınızı nasıl çerçevelediğiniz, parçanın bakımı ve muhafazası sözkonusu olduğunda verdiğiniz en önemli uzun vadeli karardır. İşini bilen bir çerçeveciye gittiğinizden emin olun: Bir baskının doğru malzemeler kullanılarak düzgün bir şekilde monte edilmesi için ödeme yapmaya değer ve çoğu düşündüğünüz kadar pahalı değil.
- 1. Bir baskıda parlak renkler varsa, onu doğrudan güneş ışığı alan bir yere asmayın.
- 2. Baskının herhangi bir nem kaynağından uzak tutulmasını sağlayın.
- 3. Sayfayı daha küçük bir çerçeveye sığdırmak için kırpmayın.
Baskı teknikleri
Baskı konusunda hâlâ kafanız karışıksa, konuyu biraz daha detaylandırabiliriz. Her şeyden önce baskı ne demek?
Baskı: Bir aktarım işlemiyle oluşturulan, birden çok yinelemeyle yapılmış herhangi bir sanat eseridir. Pek çok farklı baskı türü olmakla birlikte, baskı süreçleri de diğer her şey gibi sürekli bir gelişim halinde. Ancak bilinen en iyi –şimdilik– dört teknik şunlar: gravür, litografi, serigrafi ve tahta baskı.
Gravür: Son derece hassas ve siyah-beyaz görüntüler için gravür Usta Ressamlar döneminden modern zamanlara kadar sıklıkla kullanıldı. Rembrandt’ın bu tekniği atmosferik etkiler elde etmek için kullandığı, Lucian Freud’un ise bu geleneği 21. yüzyılda da sürdürdüğü bilinir.
Peki nedir gravür? Sanatçı, bir oyma iğnesi kullanarak mumla kaplı metal bir plaka üzerine bir resim çizer. Bu plaka daha sonra, çiziklerden açığa çıkan metali aşındıran aside batırılır. Plaka asitte ne kadar uzun kalırsa, çizgi o kadar derin ve koyu olur. Yani, asıl çizgiler gerçekçi bir şekilde çıkar ortaya. Plaka temizlenir, mürekkeplenir ve tekrar temizlenir, kesik çizgileri mürekkeple doldurulur. Nemli kâğıt ve koruyucu bir bez, plakanın üzerine yerleştirilir. Görüntü ters yazdırılır ve plakanın kenarlarında klişe olarak bilinen bir girinti bırakılır.
Litografi (Taşbaskı): Litografi, resim yaparken fırça ya da kurşun kalem gibi araçların çoğunun kullanımına imkân sağlarken, gravür gibi zor bir tekniğin becerilerine sahip olma konusunda isteksiz sanatçıların baskı resme bakış açısını değiştirdi. İlk olarak 19. yüzyılda Henri de Toulouse-Lautrec sayesinde ünlendi, ancak Pablo Picasso, Joan Miró, David Hockney ve Jasper Johns da dâhil olmak üzere savaş sonrası dönemin birçok büyük sanatçısı tarafından benimsendi.
En basit tanımıyla litografi, kireç taşı üzerine yağlı mürekkeple çizilmiş şekil ve yazıların basım sanatıdır ve modern ofset baskının başlangıcı olarak kabul edilir. Tekniğin esası, yağın suyu itmesi özelliğine dayanır. Sanatçı, özel litografik boya kalemleri veya tusche (çini mürekkebi) olarak bilinen yağlı mürekkep kullanarak gresle kaplanmış taş üzerine çizim yapar. Taş daha sonra görüntünün baskı mürekkebini çekmesini ve boş alanların mürekkebi itip suyu çekmesini sağlayan kimyasal bir solüsyonla işlenir. Bir çözücü görüntüyü sabitler ve yüzey su ile nemlendirilir. Ardından üzerindeki yağ bazı, mürekkebe yapışacak bir ruloya geçirilir. Son olarak, taş bir litografik baskı makinesine yerleştirilerek nemli kâğıt ve kartonla kaplanır –görüntü boyunca kuvvetin eşit olarak uygulanmasını sağlayan bir basınç çubuğu kullanılır. Görüntü, çok renkli karmaşık görüntüler için kullanılan farklı taşlarla tıpkı gravürde olduğu gibi ters olarak yazdırılır.
Serigrafi: Andy Warhol ve popüler eserlerinde kullanılan serigrafi, pop kuşağının diğer üyeleri için son derece önemli bir yenilik olarak görülmüştü. Serigrafide bir görüntü, bir kâğıt veya plastik film kesilerek bir şablon oluşturulur. Bu şablon daha sonra bir “ekran” oluşturan, üzerine gerilmiş ince bir ağ tabakasına sahip bir çerçeveye yerleştirilir. Ekranın altına bir kâğıt yaprağı yerleştirilir ve mürekkep, rakle adı verilen silecek benzeri kauçuk bir bıçak kullanılarak şablondan yukarıdan itilir.
Woodcut: Woodcut en eski baskı resim sürecidir. Ernst Ludwig Kirchner de dâhil olmak üzere Alman ekspresyonistleri için özellikle ilgi çekiciydi ve aslına bakarsanız bugün de öyle olmaya devam ediyor. Donald Judd, Damien Hirst ve Helen Frankenthaler gibi sanatçıların hepsi bu yöntemi tercih etti.
Woodcut uygulanırken, yüzey oyma aletleriyle oyulmadan önce bir tahta blok üzerine bir görüntü çizilir. Bloğun yükseltilmiş kısımları bir silindir kullanılarak mürekkeple kaplanır. Üstüne bir kâğıt yaprağı yerleştirilir ve baskı uygulanır, böylece bloğun yükseltilmiş bölgelerinin tersi yönde bir iz bırakılır.