GÖCEK İLE BODRUM ARASI DENİZE DOYACAĞINIZ 25 KOY

S

eyahatin en güzeli denizde olanıdır. Dalga sesleriyle uyanmak, rüzgârla yolculuk etmek, karadan ulaşılamayacak yerlerde rahatsız edilmeden dinlenebilmek… Mavi tur konusunda dünyanın bilinen cennetlerinden birinde yaşadığımız yadsınamayacak bir gerçek. Söz konusu Türkiye olunca, koylarımız arasında ayrım yapmak da hayli zor. Bu nedenle biz de tekneciliğimizin adı konulmamış başkenti Göcek ile Bodrum arasındaki yaklaşık 108 deniz mili içinde yer alan bölgeyi mercek altına aldık. Bu bölgede bulunan beş doğa harikası körfez arasından tekne ile gidebileceğiniz 25 koyu sizin için seçtik. Geriye yalnızca hangi körfezden hareket etmek istediğinizi seçmek kalıyor.

Göcek Körfezi

Hiç kuşkusuz Türkiye’de yatçılık denince akla gelen ilk cennetlerden biri Göcek. Fethiye Körfezi’nin batısındaki, irili ufaklı adaların, ağaçlarla kaplı dağların arasına gizlenmiş onlarca mükemmel koyun bulunduğu Türkiye kıyı şeridinin en güzel körfezlerinden biri. Körfez içindeki yüksek derinlikler, koylarda demirlemeye, barınmaya olanak sağlayan seviyelere iner. Genel olarak tüm havalara kapalı olan koylarda, şartların sertleşmesi durumunda dahi birbirine yakın, korunaklı noktalara geçiş yapma imkânı bulabilirsiniz.

Yassıca Adaları: Göcek’ten açıldıktan sonra sırayla Göcek Adası, Yassıca Adaları, Zeytin Adası, Tersane Adası ve Domuz Adası adında beş adet ada bulunuyor. Yassıca Adaları, en büyüğünün içinde küçük bir gölet olan birkaç küçük adadan oluşmaktadır.

Boynuzbükü: Yılanlı Ada’nın batısında bulunan bir azmağın denize karıştığı koy, Göcek Körfezi’nin görülmesi gereken bölgelerinden biri. Boynuzbükü, günlük ağaçlarıyla kaplı düz geniş bir alanın hemen kıyısından başlayan koyu mavi denizi ile oldukça etkileyici bir manzaraya sahip.

Manastır Koyu: Boz Burnu’nun 1 mil güneybatısında yer alan geniş bir koydur. Batısındaki dar kıyı, Kapıdağ Yarımadası’nın karaya bağlandığı yerdir. Çam ve zeytin ağaçlarıyla kaplı yüksek tepelerin arasında birbirinden güzel, ilginç barınma yerleri bulunur. Manastır Koyu, Göcek merkezine en uzak yerlerden biri olduğundan özellikle akşamları, başını dinlemek, sakin kalmak isteyenlerin yeri olarak bilinir. Arkası, açık denizlere yakın olduğu için rahatlatıcı esintiler aldığından aynı zamanda bölgenin en serin yeridir. Bu sebeple yoğun yat trafiğinin olduğunu da belirtmek gerekir. Bu doğa harikası, eşsiz koyda barınacak mevkilerden ikisi:

Göcek, Büyük Koy: Büyük Koy, yamaçları çam ağaçları ile kaplı doğasıyla eşsiz bir güzellik sunuyor. Ayrıca Göcek’te güneşin batışını izleyebileceğimiz nokta hangisi diye sorarsanız cevap kesinlikle Büyük Koy olacaktır.

Göbün Koyu: Göcek Körfezi’nde yer alan koyların en korunaklısı olan Göbün Koyu, özellikle yatçıların kışı geçirdikleri bölge olarak bilinilir. İki yüksek tepenin arasından girilebilen koy, uzaktan bakıldığında kendini pek göstermez. Ayrıca koyda yer alan Göbün Restaurant, bölgenin koylarda faaliyet gösteren ilk restoranıdır. Zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili koy karadan da ziyaretçilerine eşsiz bir manzara sunuyor.

Yeşilova Körfezi

Bozburun Yarımadası batı ucundaki Atabol Burnu’ndan 4,4 mil güneyindeki Kızıl Burun’a uzanan Yeşilova Körfezi, eski haritalarda “Sömbeki Körfezi” olarak geçer. Etrafını, yüksek ve genellikle bitki örtüsü olmayan çıplak dağların çevirdiği bu körfez, sakinlik ve sessizlik arayanlar için idealdir.

Serçe Limanı: Yüksek kayaların arasına gizlenen Serçe Limanı, dik ve yüksek tepelerin arasında adeta bir kanyonu andırır. Yaklaşık 40 metre derinliğe sahip koyun kıyıya yaklaştıkça sığlaşan sularını bodur meşeler ve zeytinlikler çevreler. Bölge, tarihi sarnıçlarıyla kültürel hazineleri sevenler için de cazip bir seçenek sunar.

Arap Adası: Çömlek Burnu’nun kuzeyinde, küçük Arap Adası ile kara arasında yer alan mevki, bir başka cennet köşesi gibidir. Bölgeye sıkça uğrayan balıkçı tekneleri ve eşsiz deniziyle Arap Adası, farklı bir atmosferi tanımak isteyenler için ideal bir koydur. Bölgede fazla sık olmayan maki bitki örtüsü hâkimdir.

Çanak Koyu: Çanak Koyu, Atabol Burnu’nun doğusunda uzanmış küçük bir koydur. Etrafı, tek tük makiler hariç, çıplak tepelerle çevrilidir. Cam gibi denizde yüzmek istiyorsanız, aradığınız yer Çanak Koyu olabilir. Bu bakir koya herhangi bir karayolu bağlantısı bulunmaz.

Ada Boğazı: Cennete hoş geldiniz. Renk cümbüşü, en sıcak havada bile bunaltmayan, püfür püfür esen, yüzmeye asla doyamayacağınız Ada Boğazı, bölgenin en güzel koylarından biridir. Deniz tüm renklerini cömertçe sunar. Doğu tarafta Kızıl Ada, batıda Kiseli Ada ve kuzeydeki kara arasında kalan mevkidir.

Kertibükü: Özellikle fotoğraf ile ilgilenenler için Kertibükü inanılmaz panoramik görüntüler sunar. Küçük, şirin bir koy olan Kertibükü’nün plajında tarihi kalıntılar yer alır. Tertemiz deniziyle Kertibükü görmeden geçmemeniz gereken saklı cennetlerden biridir.

Bozburun: Bozburun aslında fazla anlatmaya gerek olmayan, yaşayanlarının kasabalarına tutku ile bağlı olduğu bir belde. Gulet teknelerinin imal edildiği yer olarak bilinen Bozburun, genelde maki bitki örtüsüne sahiptir ve denizcilerin de uğrak yeridir. Tekne seyrinde ihtiyaçlarını gidermek ve şirin bir restoranda vakit geçirmek isteyenlerin Bozburun’a uğramadan geçmemelerini öneririz.
 

Yeşilova Körfezi

Kimi yerleri sık ormanlar, kimi yerleri çorak görünümlü koylar… Gökova Körfezi’nden inen tatlı rüzgârları, derin ve berrak suları, sığ limanları ve neredeyse her milde bir koyuyla Hisarönü Körfezi, dünyanın en güzel körfezlerinden biri. Yüksek dağlarla çevrili körfez koyları, dağların adeta içlerine girerek korunaklı alanlar oluşmasını sağlamış. Koyun kuzey kısımları genelde çam ormanlarıyla (az da olsa hurma ağaçlarıyla) kaplı iken, güneyde bitki örtüsü azalır; makiler ve zeytin ağaçları görülür. Hisarönü Körfezi’ndeki hemen hemen her burnun uzantılarında döküntüler bulunur ve bu alanları açıktan geçmekte fayda vardır.

Bencik Koyu: Norveç’in dünyaca ünlü fiyortlarını herkes bilir. Bencik Koyu, Dişlice Adası’nın kuzeyinde, 1,5 mil karaya kıvrılarak giren, Norveç’tekilere benzeyen küçük bir fiyorttur. İnce, uzun ve çok korunaklı olan Bencik Koyu, bu özelliği ve eşsiz deniziyle Hisarönü Körfezi’nin çevresi çam ağaçlarıyla kaplı en güzel koylarından biridir.

Selimiye: Sığ Burun ile Kara Burun arasından güneybatıya 1 mil genişliğinde, tekne merakı olan hemen herkesin uğrak yeri olan bir koydur. Denizin güzelliğinin yanı sıra Selimiye Köyü, özellikle balık restoranlarıyla oldukça popüler bir yerdir. Kıyı şeridinde balıkçı tekneleri, evler, cafeler, bahçeler, ve kümes hayvanları ile köy ortamını yaşarken, turistik tesislerinden en ileri olanaklarda yararlanabilirsiniz.

Sucağız Koyları: Tavşan Adası’nın kuzey doğusunda yer alan dik ve yüksek dağların arasından girilen Sucağız Koylarının bambaşka bir atmosferi vardır. Korunaklı olduğundan burunlarla ayrılmış üç güzel koyu içinde barındıran bölge oldukça güvenlidir. Volkanik kayalıklar arasından fışkıran çam ağaçları bölgede eşine ender rastlanan bir görüntü sunar.

İnbükü: İnbükü Koyu, denizcilerin uzun süreli kaldığı koylardan biridir. Kuyulu Burnu’nun güneyinde yer alır. Kıyıya kadar inen çam ağaçları, doğal gölgelikli bir plaj oluşturur. Sık ormanların arasında tertemiz bir denize sahiptir. Geceleri teknenizden ışıl ışıl Orhaniye Koyu’nu rahatlıkla görebilirsiniz.

Datça Körfezi

Hemen hemen tüm koyların kuzey korunaklı olduğu ve güneye baktığı Datça Körfezi, yaz aylarında bile bunaltıcı değildir. Nemin düşük olduğu körfezin üç tarafından esen rüzgâr yazın kurak sıcağından korur ve serin bir hava sunar. Bu kıyıda özellikle korunaklı birçok koy, barınak ve iskele vardır. Hemen hemen her noktadan karayolu bağlantısı bulunur. Tarihle iç içe bir bölge olan Datça Körfezi’nde ziyaret edilecek çok önemli tarihi yerler de bulunur. Bakir koyları ve hareketli merkezleriyle Datça Körfezi, tüm seçeneklere sahiptir.

Palamutbükü: Son dönemde popularitesi iyice artan Palamutbükü yapılaşmanın nispeten sınırlı olduğu Datça Körfezi’nin gözde koylarından biridir. Sahil boyunca uzanan çakıl plajda su aniden derinleşir. Bu kıyıdaki diğer yerleşimlerde olduğu gibi badem yetiştiriciliği oldukça gelişmiştir ve ziyaretçiler evlerin önünde badem kıranlara her an rastlayabilir. Özellikle sakinlik isteyenlerin tercih ettiği Palamutbükü’ne karayolu ile ulaşım zor olduğu için kalabalıklara pek rastlanmaz.

Armutlu Su Koyu: Palamutbükü’ne bağlı, halk arasında “Akvaryum Koyu” olarak anılan Armutlu Su Koyu, deniz yoluyla ulaşılabilecek en güzel lokasyonlardan biri. Küçük bir koy olmakla beraber inanılmaz berraklıktaki suyuna dalarak sonsuz maviliğin keşfine çıkabilirsiniz. Ağzı 80 metre olan koy, 150 metre kadar içeri giriyor. Derin bir havuzu andıran koyun dibi kum ancak girişteki burun döküntülerine dikkat etmek gerekiyor. Boyutu yüzünden az sayıda teknenin giriş yapabildiği koya kıçtankara olmakta fayda var.

Karaincir Koyu: Asar Burnu ve uzantısında bulunan Karaincir Adalarının batısında, kuzeye doğru bir koydur. Koyun kıyı şeridi yeşilliklerle kaplıdır. Bu alanlar ağaçlarla, tarlalarla kuzeydeki dağların tepelerine kadar uzanır. Tepede Emecik Köyü yer alır. Oldukça güzel bir plaja sahip koy, günübirlik kalmak için daha uygundur.

Knidos: Knidos Feneri, Datça Yarımadası’nın en batısında yer alan, tarih boyunca azgın denizlerde denizcilerin korunak noktası olmuş tarihi bir koydur. Küçük bir liman olan Knidos, aynı zamanda ne zaman eseceği belli olmayan rüzgârlarıyla da ünlüdür. Knidos’tan güneşin batışını izlemek ziyaretçilere bambaşka bir deneyim yaşatır. Bizden yüzyıllar önce yaşamış medeniyetlerin kalıntılarına Knidos Limanı’nda rastlayabilirsiniz.

Mersincik Limanı: Datça Yarımadası’nın kuzey batısında yer alan Mersincik Limanı, bölgenin tek doğal limanıdır. Ağaçlarla kaplı, dik yamaçlara sahip limanın dibi kumdur. Bölgede yer alan zeytinlikler ve özenle inşa edilmiş bir çiftlik evi bulunur. Başka yerleşim yeri olmayan Mersincik, bakir bir koydur.

Gökova Körfezi

Dünyaca ünlü yat cenneti Gökova Körfezi, çam, günlük ve zeytin ağaçlarının kapladığı dağları, berrak suları, koyları, tarihi, güneşi ve oksijeniyle eşi bulunmaz bir yer. Bu bölgedeki girintili-çıkıntılı koylara giriş ve çıkışlarda, döküntülere, sığlıklara dikkat etmek gerekir. Burada bulunan korunaklı koylar birbirine çok yakındır, her hava koşulunda geçişleri fazla risk almadan tamamlayabilirsiniz.

Sedir Adası: Çapa Burnu ile Domuz Burnu arasında yer alan üç adanın en büyüğü Sedir Adası’dır. Zeytin ağaçlarıyla kaplı adada Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma Kedrai Antik Kenti yer alır. Sedir Adası plajı kumları Kültür Bakanlığı tarafından koruma altındadır. Bir efsaneye göre plajın kumları Kraliçe Kleopatra ile sevgilisi Romalı komutan Antonius’un buluşması için özel olarak getirilir. Bu nedenle, plaj çoğunlukla “Kleopatra Plajı” olarak anılır. Özel kalker damlacıklarından oluşan bu kumların Ege ve Akdeniz’de Sedir Adası dışında sadece Girit Adası’nda görüldüğü belirtiliyor.

Çanak Koyu: Yeşil ve mavinin bir arada olduğu, bölgenin en güzel koylarından biridir. Sığ suları ile ön planda olan Çanak Koyu, sakinliği ile özellikle kendini dinlemek isteyenler için ideal bir lokasyondur.

Löngöz: En fazla orta boy teknelerin girebildiği, Kargılı Burnu’nun batısından çam ormanlarıyla kaplı yüksek tepelerden başlayan Löngöz, doğayla denizin bütünleştiği Gökova Körfezi’nin mutlaka görülmesi gereken koylarındandır. Koya akan iki azmak bulunur. İki restoranın bulunduğu bölge, karadaki küçük yürüyüş yolları ve sazlık kıyıları ile ziyaretçilerine eşsiz bir atmosfer sunar.

Büyük Çatı Koyu: Bördübet Limanı’nın güneyinde mutlaka görülmesi, kalınması, yaşanılması gereken bir koydur. Bu koya kuzeyden yaklaşırken, üzerinde tek bir ağaç bulunan küçük bir adanın doğusundan giriş yapılır. Orman ile denizin mükemmel birlikteliği Büyük Çatı Koyu’nun en önemli özelliğidir. Büyük Çatı, Gökova Körfezi’nin en fazla ziyaret edilen koylarından biridir. Kısacası bu koyu görmeden Gökova’yı gördüm demeyin...

Gerence (Armonika) Koyu: Gerence Burnu’nun güneyinde, batıya doğru bir koydur. Denizi çok temiz olan koyun etrafında hiçbir yerleşim yoktur. Tekneler için oldukça korunaklı bir koy olan Gerence, mavi ile yeşilin dans ettiği Gökova’da, çamlıkların arasında uzanan güzel bölgelerden biridir.