Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Haziran 2020
Evinizin baristası olmak artık daha kolay.
İSTER TEK TUŞLA, İSTER BİR BARİSTA GİBİ EVDE GÜZEL KAHVE YAPMANIN YOLLARI. SEVDİĞİNİZ DAMAK TADINI EVDE DE YAKALAMANIZI SAĞLAYACAK ÖNERİLERE BİR GÖZ ATIN.
800’lü yılların sonlarına kadar insanlar kendi kahve çekirdeklerini evdeki araç gereçlerle kavururlardı. Ocak üzerinde yeteri kadar kahveyi kavurabilecekleri hangi malzeme varsa… Yani en güzel lezzeti yakalamak için ne gerekiyorsa en az 19. yüzyıldan beri peşindeyiz. Bir dönem – epeyce uzun bir dönem- hazır kahvenin kolaylığından keyif alsak da, artık damaklarımız çok daha fazlasını hak ettiğini keşfetti ve çoğu ev için artık taze çekilmiş kahve dönemi çoktan başladı. Bunun için bir miktar damak tadı, bir miktar bilgi ve gerekli ekipmanların olması yeterli. Tadını sevseniz de saatlerinizi kahve çekmek, suyu gereken sıcaklığa getirmek, doğru oranda kahve koymak gibi ritüeller sizin keyif anlayışınıza girmiyorsa, her şeyi tek tuşla yapabilen makinelerin yardımının her zaman yanınızda olduğunu göreceksiniz. Ama önce kahve seçimlerimize bakalım. Zira kullandığınız ekipmanlar kadar, hangi çekirdeğin uygun olduğunu bilmek de önemli.
Light Roast
Az kavrulmuş kahvenin asiditesi yüksektir. Bu, içerken hafif ekşimsi bir tat almanıza neden olur. Rengi en açık çekirdeklerden biridir.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Dark Roast
Demlendiğinde siyaha yakın bir görünüm alan kahveler tercihinizse çekirdeğiniz koyu kavrulmuş olmalı. Bu şekilde aroması az, bitter acılığı fazla kahveler elde edebilirsiniz.
Eğer çekilmiş kahve almayı tercih ediyorsanız ya da kendiniz çekmek istiyorsanız bilmeniz gereken birkaç ufak detay var. Espresso makinesinde çok ince, moka pot’ta ince, pour over için orta, french press içinse kalın olarak öğütmelisiniz. Miktarları pudradan, kaya tuzuna giden bir yoğunlukta düşünebilirsiniz.
Tek tuşla onlarca kahve
Her şeye rağmen istediğiniz şey sadece tek bir tuşa basmaksa işte bunun da kolayı var. Bazı kahve makineleri heybetleriyle tezgahın üzerinden göz kırparken, ne kadar karışık görünürlerse görünsünler birkaç dakikada size istediğiniz kahveyi verebilirler.
Gaggenau bu işi en kolay yoldan halletmeyi seven markalardan. Tam otomatik espresso makineleri ile damak zevkinize göre kahvenin sertliğini, sıcaklığını, kahve ve süt oranını seçebiliyor, ayarlarınızı dilediğiniz isimle kaydedebiliyorsunuz. Böylece mükemmel kahveyi bulduğunuz an bir daha istediğiniz zaman ona ulaşabilme imkanına sahip oluyorsunuz. Espresso’dan türetilen her türlü kahvenin damak zevkinize göre yapılması prensibiyle çalışıyor. Su, giriş ve çıkış bağlantılarıyla otomatik olarak alınıyor, kullanılmadığında otomatik olarak boşaltılıyor. Her şey bir yana kireç çözme ve buharlı temizlik özelliği sayesinde, kendi temizliğini de yapıyor.
Tek tuşla barista kalitesinde kahve içmek için ideal makinelerden biri de Delonghi Primadonna Elit Experience. Hazır tariflerden seçerek tek tuşla kahvenizi hazırlamanız mümkün. Favori kahvenizi kişiselleştirmek de öyle. Su sertliğinden çekirdek ölçüsüne kadar ayarlanabilir Primadonna Elit Experience’ın en sevilen özelliklerinden biri çekirdek öğütme işlemini sessizleştirmesi.
İlham veren makineler
Kahvenin yüzlerce yıldır birçok yazara ilham verdiği bilinen gerçekler arasında. Kokusunun verdiği his, kafeinin verdiği enerjiyle birleşince besin değeri kadar ilham değerine de sahip olduğu kesin. Bu, onu yalnızca tüketilecek bir ürün olmanın ötesine taşıyor. Kahve hiç şüphesiz 21. yüzyılda da ilham vermeye devam ediyor. Otomobiller her ne kadar dijital çağın ürünleri olmaya başlasa da mekanizma ve tasarım söz konusu olduğunda kahve makinesi ile anılmaları şaşırtıcı değil aslında.
İhtiyacınız olan tek pit stop: Kahve.
Uçak ve arabalardan aldığı ilhamla espresso makinesi yapan marka Super Veloce’nin en son icraatlarından biri Porsche 933’ün motoru. Espresso Veloce RS Black Edition, kahveyi yakıt olarak görenler için ayrı bir esin kaynağı. Makine Porche 933’ün 1935 yılında yapılan silindir motoruyla neredeyse birebir aynı görünüyor, metalik aksamlar, mat siyah görünüm, siyah akşamların sonundaki saten dokunuşlar. Ana malzemeyi, titanyum, alüminyum ve paslanmaz çelik oluşturuyor. Super Veloce’nin amacı elbette yalnızca arabalara benzer kahve makineleri yapmak değil, şimdiye kadar turbo jet motoru dahil olmak üzere sekiz farklı araba motoruna benzerliğiyle konuşulan makineleri koleksiyonerlerin de dikkatini çekiyor.
Beetle bana bir kahve!
Hiç kuşkusuz Volkswagen Beetle koleksiyonerler için arzu nesnesi olmaya devam ediyor. İlhamını bundan alan Jarim Koo ise meraklıları için dış görünüşü Beetle’a benzeyen bir makine tasarlamış. Dinamik renklerinden, yuvarlak hatlarına kadar görünümüyle sevenlerini gülümseten makine, kapsül kahve ile çalışıyor. Görünümü son derece kompakt olsa da dilediğiniz boyda kahveyi, dilediğiniz su miktarı kullanarak damak zevkinize uygun hale getirip modern rakiplerinin gerisinde kalmıyor.
Karşınızda kahve makinelerinin Porsche’si!
Son makine, ilhamını arabalardan almıyor ancak tasarımının zarifliğiyle hakkında söylenenler onu en şık arabalarla aynı lige yerleştiriyor: Ratio Eight. Servis potu olarak kullanabileceğiniz cam haznesinin yanı sıra, görünümündeki her parçanın en az dört alternatif seçeneği bulunuyor. Renk, ahşap ve pot değişimleriyle herhangi bir Ratio Eight kullanıcısınınkinden bile farklı bir tasarıma sahip olmanız mümkün. Makine zarif görünümüyle beraber kullanım kolaylığı da sağlıyor. Filtre kahve makinesi görünümünde olsa da kahve yapma tekniği ile baristaların tercihi olan pour over, kahve miktarından suyun sıcaklığına kadar hiçbir şeyle sizi uğraştırmıyor.