AKIL ÇELEN MAĞAZALAR

A

pple, yalnızca ürünleriyle değil onları sunuş şekliyle de kendinden söz ettirmeyi seven bir marka oldu her zaman. Söz konusu teknoloji olunca sınırları hep zorladı. Hatta iş öyle bir noktaya geldi ki yüzen bir kürenin Apple Store olmasına neredeyse şaşırmayacağız!

Apple’ın Singapur’da açılan 512. mağazası yüzen ilk Apple Store olarak kayıtlara geçti. Yüz yüze deneyimin sunulduğu mağaza, geceleri şehrin meşhur gökdelenleri arasından adeta dolunay gibi parlıyor. Bir kaldırım ve su altı tüneli mağazayı yakındaki alışveriş merkezine bağlıyor. Apple marka olarak bulunduğu yeri, kültürü ve kitleyi her zaman iyi analiz etmesiyle tanınır. Bu yüzden mağazasını dünyanın neresine koyarsa koysun o noktada dikkat çekerken şehrin dokusuna uyum sağlamayı da bir şekilde başarır. Söz konusu dikkat çeken mağazalarken, dünyadaki diğer “akıl çelen” mağazalara biraz daha yakından bakalım.

Apple

Singapur mağazası açılana dek New York Apple Store şimdiye kadarkilerinin en görkemlisiydi. Girişinde yalnızca camdan küp şeklinde bir kafes ve Apple logosunun bulunduğu mağazanın kendisi yerin altına konuşlanmış. Küpün etrafında, Apple’ın “gökyüzü lensleri” olarak adlandırdığı toplam 18 adet, mağazanın içine kuşbakışı bir görünüm sağlayan parlak metal kapaklar bulunuyor.

Aesop

Londra Chelsea’nin kalbindeki bu mağazanın mimarının aynı zamanda Avrupa’nın ilk su altı restoranının mimarı Snøhetta olduğu söyleniyor. James Bond filmlerinin açılış sahnesini andıran mağaza tasarımı yaklaşık bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Şu ana kadar Avrupa’daki Aesop mağazalarının en büyüğü. On iki adet geniş kemerle kaplı tavanlar soluk pembe bir renge boyanmış. Bu mimari yapısı sayesinde Aesop, Londra’nın “görsel olarak Instagram için yaratılmış mağazası” olarak anılıyor.

Atelier Beauté Chanel

Chanel’in güzellik konseptli mağazası, yeni nesil lüks alışverişseverler için keşfe ve oyuna odaklanıyor. New York’ta bulunan mağazada her konuk için kişiselleştirilmiş bir deneyim tasarlanıyor. Randevuyla girilebilen özel alanda gözleriniz bağlanıyor ve eşlikçiniz ile birlikte yalnızca aldığınız kokulara odaklanabileceğiniz bir keşif turuna çıkıyorsunuz.

Balmain

Balmain’in Paris’teki ikinci amiral gemisi olan mağaza, şehrin mimarisini konsept olarak almış. Her odanın bitimindeki kemerli geçişler, Paris yaşamına attığınız adımı bir kez daha hissettiriyor. Tavan yüksekliği, dev avizeler ve aynalar ile büyüklük algılarıyla oynayan mağazada ürünler iyi aydınlatılmış raflarda sergileniyor.

Gucci Garden

Floransa’da tasarımcı Alessandro Michele imzası taşıyan Gucci Garden, üç katlı bir bina içinde bulunuyor. İçinde Michelin yıldızlı şef Massimo Bottura tarafından işletilen bir restoran ve yalnızca Gucci Garden’a özel ürünler satan bir butik de yer alıyor. The Galleria bölümünde; video enstalasyonları, sanat eserleri ve bir kıyafet sergisi üzerinden Floransa işçiliğinin hikâyesi anlatılıyor.

L’Occitane 555

Deneyim odaklı mağazacılığa yönelen markalardan L’Occitane’ın New York 5. Cadde’deki mağazasında, Provence manzarasıyla bisiklete binebiliyor, Güney Fransa’da sıcak hava balonuyla gezebiliyorsunuz. Marka bu mağazada yeni ürünleri sergilerken aynı zamanda fikir aşamasında olanları da test etme imkânı yaratmış. Elbette tüm bunları yaparken kendi hikâyesini anlatmayı es geçmiyor.

Audi

En yeni sunum tekniklerini bir otomobil markasının kullanması şaşırtıcı değil. Ama yine de Audi’nin Hong Kong’daki bir alışveriş merkezinde açtığı “inovasyon alanı” epey etkileyici. Müşterileri VR yoluyla tüm modellerinin keşfine çıkaran marka, 40’tan fazla modelin detaylı görüntülerle izlenmesini hatta neredeyse deneyim yaşanmasını sağlıyor.