FOTOĞRAFLARLA ESKİ İSTANBUL’A YOLCULUK

H

er gün geçtiğimiz İstanbul sokakları Cumhuriyet’in ilk döneminde nasıl görünüyordu hiç merak ettiniz mi? Tarihe tanıklık eden caddeler, yollar, insanlar, eski meslekler, şimdilerde olmayan binalar Yapı Kredi Koleksiyonları ile yeniden hayat buluyor. 1996 yılında Yapı Kredi Koleksiyonları’na katılan, Türk fotoğrafçılığının en önemli isimlerinden Selahattin Giz’in 35 bin fotoğraflık çok özel koleksiyonu da arşivlerde bulunuyor.

1914 yılında doğan Selahattin Giz, çocukluk yaşlarında hediye olarak gelen fotoğraf makinesine sahip çıkıp geleceğini fotoğraf üzerine kurgular. Lisenin ardından Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışmaya başlayan Giz, mesleğini 43 yıl boyunca sürdürür. Selahattin Giz’in yaşamı boyunca önemli her şeyi kaydettiği arşivinin büyük bir bölümü Atatürk fotoğraflarından oluşuyor.

Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde İstanbul başta olmak üzere Türkiye kentlerinin sosyal, ekonomik ve toplumsal yaşamının belgesi niteliğinde sayılan koleksiyon, Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık ediyor. Peki bu kusursuz koleksiyonda hangi karelerle karşılaşacak, İstanbul’un hangi anılarına on yıllar sonra tanık olacaksınız?

Birçok ürünün makul fiyatlara satıldığı Galata Bonmarşesi ve Türkiye’nin ilk yerli kolonya üreticilerinden Hasan Kolonyaları ve tramvayı ile meşhur Karaköy’e; 1955 yılında Hilton Oteli’nin havadan görünümüne… 1930’larda şiddetli kar yağışıyla belki de ilk defa şahit olunan Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde kızakla kayan insanları ve aynı anıtın önünde meşhur Nimet Abla’yı faytonuyla görmek… Galata Köprüsü üzerinde Tayyare Piyangosu satış gişesinden, bir yaz günü Tarabya Koyu’na uzanmak… İstanbul Üniversitesi ana binasının giriş kapısında bir akşam vaktine şahit olmak... Belki 1912-1914 yıllarında henüz Kadıköy İskelesi yokken meydanın nasıl olduğunu görmek… Şirket-i Hayriye İdare Merkez binasıyla tanışmak, Kağıthane Deresi’nde kayıkla gezinen insanlara selam vermek… Ve elbette Gazi Mustafa Kemal’in İstanbul’a gelmesi şerefine 1927 yılında Galata Köprüsü üzerine kurulan tak-ı zafer ve köprüye bağlı gemilere gülümsemek…