Ekim 2020

Dünyayı “sıfır atık”la kurtarmak!

Ekim

MUTFAK ANLAYIŞINIZI YENİDEN ŞEKİLLENDİRMEYE HAZIR MISINIZ?

r

tan nüfus, artan ihtiyaçlar ve durmadan yükselen tüketim kültürü yüzünden azalan doğal kaynaklar ile Dünya bize mesaj vermeye çalışıyor. Bu sırada, ürettiğimiz yemeklerin üçte birini döküyoruz, günde kişi başı 1,17 kiloya yakın atık çıkarıyor ve bunları geri dönüştürülemeyecek hâllerde çöpe gönderiyoruz. Bu yalnızca israf olarak görünebilirken biraz daha derine inersek; üretim, işleme, paketleme, ulaştırma ve pazarlamaya kadar her aşamada tüketilen kaynakların da çöpe atıldığı anlamına geliyor. Üstelik şöyle düşünün; israf edilen ürünlerin yalnızca dörtte biri bile dünyada süregelen açlığa çözüm olabilir.

Tüm bunlara rağmen tüm dünyada her yıl üretilen gıdanın yüzde 30’u çöpe gidiyor. Oysa çöp gördüklerimizin yüzde elliden fazlası kompostlanabilecek atıklardan oluşuyor. Ancak bunları ayırmadan, naylon ya da plastik materyallerle aynı yere attığımız için organik atıkların dönüşümü de engelleniyor. Oysa kompost atıklar, kirlenmiş toprakların ph dengesini düzenleyerek onu rehabilite eden, toprağın su tutma gücünü artıran, bitkilerin daha sağlam büyümesini sağlayan güçlü organizmalar oluşturur. İşte tüm bunlar düşünüldüğünde mutfaklarda “sıfır artık” gibi projelerin çoğalarak, evimizden doğaya nasıl yardımcı olabileceğimize dair programlar çıkıyor ortaya. Dünyada fabrikalar sıfır atık prensibini kullanarak üretim yapmanın yollarına bakarken, markalar tanıtımlarında dünyaya faydalı modeller kullanmaya çalışıyor. Peki biz en basitinden kendi mutfağımızda neler yapabiliriz? Mutfakta sıfır atığa yönelmenin birkaç farklı aşaması var. Bunlardan biri elbette, her türlü israfı önlemek için; ihtiyaç kadar satın almak. Özellikle sebze meyve gibi organik alışverişlerin buzdolabının en fazla zayiat verdiği ürünlerinden olduğunun siz de farkındasınızdır. Bu yüzden, haftalık ihtiyaçlar dahilinde alışveriş yapmak iyi bir başlangıç olabilir.

Ekim

Yenilebilir her şeyi yemek...

Pazı, ıspanak ve lahana gibi sebzelerin kökleri yenebilir. Alışkanlıkla doğrama sırasında hepsinden kurtulmak yerine değerlendirmek mümkün. Kendi sularında haşlayabilir, salamura ya da turşu yapabilirsiniz. Bu atıksız mutfak alışkanlığına katkıda bulunduğu gibi yemeklerinizi de çeşitlendirmeyi sağlar.
Kekik, nane, biberiye ya da fesleğen gibi otlar tazeliğini çabuk kaybeder. Bu durumda çürüme başlamadan önce onları kurutabilir yemeklerde bu şekilde de kullanabilirsiniz. Aslında sadece yemek için değil bazı ürünleri yeniden kullanmak üzerine değerlendirebilirsiniz. Örneğin bu konuda en uygun ürünlerden biri kahve telvesi. Filtre kahve makinesinden çıkarttığınız kahve günlük tüketim miktarına göre epeyce fazla olabilir. Bu durumda işe yarar birkaç örnek verebiliriz. Kahve telvesinin kötü kokuları kendine çekmekten, cilde iyi gelmeye kadar onlarca faydası var. Bunun yanında yumurta gibi kalsiyum kaynaklarıyla birleştirdiğinizde en hızlı ve faydalı çiçek gübrelerinden birine sahip olabilirsiniz.

Doğru depolama

Buzdolabı ve kilerde tuttuğunuz yiyeceklerin ömürleri, saklama şekillerinizle doğrudan ilişkili. Kuru gıdaların çoğu için cam kavanozlar kullanabilirsiniz. Ömürlü gıdaları başka kaplara aldığınızda üzerine aldığınız tarihi not alabilirsiniz. Hava almayan cam saklama kapları, kavanozlar ve şimdilerde artık kolayca bulunabilen yeniden kullanılabilir bez torbaları kullanabilirsiniz.

Ekim

Atıksız alışveriş

Aslında her şey alışveriş yaparken başlıyor. Her ne kadar markalar paketlerine her geçen gün şıklık katıyor olsa da çoğu, doğada dönüşümü mümkün olmayan malzemeler kullanıyor. Peki bunu önlemek için ne yapabiliriz? Sebze meyve alışverişleriniz için “tarladan sofraya” mantığını kullanan internet sitelerinden ya da oluşumlardan faydalanabilirsiniz. Bakliyat gibi kuru gıda alışverişleri genelde daha zor olanlar. Ancak onun için de yenilikler olmuyor değil. Örneğin İstanbul’da Kadıköy Belediyesi’nin oluşumu: Dükkân. Tedarik sürecinden satışa kadar atık üretmeyen bu dükkânda tüm malzemeleri bulunduğu yerde cam kaplardan ya da yanınızda getirdiğiniz bez torbalarla alabiliyorsunuz. Başlangıç için evdeki tüm paketlerden bir anda kurtulmak kolay değil ancak bunun bir süreç olduğunu unutmayın.

Ekim

Yeni bir mutfak anlayışı

Mutfakta kullandığımız kullan-at ürünler çoğumuz için vazgeçilmez bir alışkanlık. Ama aynı zamanda sıfır atık kültürünün karşıtı. Söz konusu hijyen olduğunda tercih edilenin bu olması gayet normal. Ancak bilmeniz gereken şey artık bunların da alternatiflerinin olduğu ve her geçen gün daha da yaygınlaştığı. Süngerlerinizi yenilenebilir doğal lifler ve geri dönüşümden elde edilmiş malzemelerden seçebilirsiniz. Plastik yerine ahşap fırça kullanmak da bir seçenek. Ayrıca mutfak araç gereçleri düşünüldüğünde, yine plastikler yerine ahşap malzemeler ya da paslanmaz çeliklerin yoğunlukta olduğu bir mutfak kurmak çok da zor değil. Dünyanın her yerinde korkunç atıklara sebep olan plastik pipetler yerine görünümü bile daha şık olan cam ya da metal pipetler de çabucak değiştirebileceğimiz alışkanlıklar arasında. Bununla beraber dünyanın birçok tanınmış markasının ürün gamlarına “sıfır atık”a uygun eklemeler yapmaya başladı bile.

Kompost

Tüm aşamaların ardından sıra ayırmaya geliyor. Öncelikle geri dönüşüm için kâğıt ambalaj, cam ve diğerlerini ayırdığımızı düşünelim. Ancak bu yeterli değil. Kompost yapılabilecek organik atıkları da bir yerde toplamak gerekiyor. Birçok farklı kompost tekniği bulunuyor. Bunlardan size uygun olanını seçip yiyecek atıklarınızı toprak için faydalı olan doğal gübrelere dönüştürerek evinizde kullanabilir ya da bağlı olduğunuz belediyenin bu atıklarla ilgili projeleri hakkında bilgi alarak geri dönüşüme verilmesini sağlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilecek üç belgesel

Geri dönüşümle beraber sıfır atık da artık belgesellere konu olmaya başladı. İlginizi çekebilecek üç belgeseli sizin için seçtik. Bununla beraber daha detaylı bilgi için TRT’nin “Sıfır Atık” belgeselini de takip edebilirsiniz.

Ekim

Food Inc.

Food Inc. yiyecek sektörü ve arka planında gerçekleşenleri ödüllü yönetmen Robert Kenner, araştırmacı yazar Eric Schlosser ve Michael Pollan’ın gözlerinden görüyoruz. Gıdaların nasıl üretildiğini, bu gıdaların sağlığımıza etkilerini ve etkilerin küresel sonuçlarını ilgi çekici bir tarzda sunan belgesel, “En İyi Belgesel” dalında Oscar’a aday gösterildi.

Plastic Paradise: The Great Pacific Garbage Patch

Gazeteci ve sinemacı Angela Sun, Plastic Paradise’da bizi Pasifik’te büyük bir çöplük hâline gelen ve büyük bir ada olan Midway Atoll’a götürüyor. Belgesel, toplumumuzun dur durak bilmeyen tüketim alışkanlığının yarattığı sorunları ve bu tüketimin dünya üzerindeki etkilerini ortaya çıkarıyor.

Straws

Amerikalıların genellikle sadece bir kullanımdan sonra günde yarım milyardan fazla pipeti çöpe attığı tahmin ediliyor. Bu küçük plastikler çöplüklerden sokaklara, sokaklardan okyanuslara karışıyor. 2017’de Linda Booker tarafından çekilen kısa belgesel Straws, günümüz insanının tek ve kolay kullanımlık ürünlerle ilgili takıntısı ve pipetlerin tarihini inceleyerek çevremizin karşılaştığı sorunları ele alıyor.
Kaynak: sıfıratik.co