Web sitemizde çerezler ve benzeri izleme teknolojileri kullanılmaktadır. Çerezlerin ve benzeri izleme teknolojilerinin pazarlama/reklam faaliyetleri, sitemizin daha işlevsel kılınması ve kişiselleştirilme amaçlarıyla kullanımına onay verebilir veya ‘’Tercihler’’ butonu ile çerezleri yönetebilirsiniz.
Ağustos 2020
Robb Report yılın en iyilerini seçti
HER YIL MERAKLA BEKLENEN LİSTELER İÇİN ŞİMDİ GÖZLER ROBB REPORT’A ÇEVRİLDİ...
er yıl merakla beklenen listeler için şimdi gözler Robb Report’a çevrildi. 32. Geleneksel “Best of Best” listelerinin içinden mimariye yön verecek, evinizde yer almasını isteyeceğiniz lüks tasarımları sizin için inceledik.
Nehir taşlarından ödüllü koltuğa
Assemble by Destroyers/Builders
Tasarımların kişilik sahibi olması, modern dünyanın gerekliliklerinden biri hâline geldi. Bu düşünce elbette koltuklarda da kendini gösterecekti. Eğer evinizde şık, eğlenceli üstelik bir de ödüllü koltuklar olsun istiyorsanız seçiminiz Destroyers/Builders’ın Assemble isimli koltuğu olmalı
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Geleneksel siluetlerden uzak, asimetrik hatta garip şekilli bu parça, evinizin şık ama bir o kadar da eğlenceli parçası olmaya aday. Koltuk bu keyifli görünümünü Destroyers/Builders’ın kurucusu Linde Freya Tangelder’a borçlu. Geçtiğimiz yıl Brüksel’de iç tasarımda “Yılın Tasarımı” unvanına layık görülen Assemble, Tangelder’ın tasarladığı ilk koltuk. Peki, ilhamını nereden almış? Kusursuz şekilli nehir taşları ve küçük sabunlardan. Koltuğun ayakları ve tamamlayıcı minik sehpaları ise fırçalanmış alüminyum malzemeden. Bir süre baktığınızda size hatırlattıkları, muhtemelen Tangelder’ın da arzuladığı şeydi, belki çocukluğa dönüş, gerçek eğlencenin olduğu zamanlarınız. Koltuğun en önemli özelliklerinden biri de güzel olduğu kadar rahat olması. Kabul edelim, yalnızca sanat eseri sayıldığı için çoğu ev eşyasını rahatlıktan ödün vermek pahasına evimize kabul edebiliyoruz. Ama belli ki Tangelder bunu yapmanızı istememiş.
Avizenin yeniden icadına tanık olun
Chime by Stickbulb
Rux tasarım firmasının ödüllü tasarımı Stickbulb avizeyi resmen yeniden icat etmiş ve adını da Chime koymuş. Avize denince akla ilk gelen kristallerin yerine, bu tasarımda ahşap çubukların arasına gizlenmiş yine çubuktan yapılmış LED aydınlatmalar bulunuyor. Rüzgâr çanı görüntüsünü yakalamak içinse, çubuklar çelik halkaların ucuna iliştirilerek asimetrik olarak asılmış. Bu muhteşem objenin fikrinin ardında sadelik yatıyor. 360 derece aydınlatma sağlayan avize, ışık ve gölgenin bir arada çalışabileceğinin canlı bir kanıtı gibi. Ahşap aksamın tamamı dönüştürülebilir ahşaptan yapılmış. Malzemenin ne olacağına dair seçimi de siz yapabiliyorsunuz üstelik. Chime, 2019 yılı NYCxDESIGN etkinlik töreninde “Best in Show” ödülüne layık görülmüş.
100 yıldır mutfağın sönmeyen yıldızı
400 Series Combi-Steam Oven by Gaggenau
Gaggenau 100 yıldan uzun bir süredir mutfak aletleri konusunda markaların bir adım önünde gidiyor. Bu yüzden 400 Series Combi-Steam fırının mutfağın yıldızı olması şaşırtıcı değil. Bu model, buharda pişirme, fırınlama, kızartma gibi birçok işlevi aynı anda yerine getirmenizi sağlıyor. Tüm bunları yaptıktan sonra da kendini itinayla temizleyebiliyor. Peki mutfağınızın konseptine nasıl uyum sağlıyor? Gaggenau’nun gayet hoş ve minimalist tasarımının alametifarikası; paslanmaz çelik. Elbette bir de camın arkasına gizlenen yüksek teknoloji. Tasarım ilhamını uzaydan alan serinin göz kamaştırmayan LED’leri sayesinde yemeğinizin durumunu rahatlıkla takip edebiliyorsunuz.
İç mimarların gözü üzerinde
Flirting by Pierre Yovanovitch
“Papa, Mama and Baby Bear”ı isimli koltukları tasarladığı günden bu yana tasarım dünyasının gözü Fransız tasarımcı Pierre Yovanovitch’in üzerinde. O sırada Yovanovitch, Fransa Hôtel Le Coucou ve Londra’nın Michelin yıldızlı Hélène Darroze isimli restoranında iç mimarların ağzını açık bırakacak güzellikte tasarımlara imza atmakla meşguldü. Ama tüm bunlara rağmen herkesin en çok merak ettiği, bu sevimli üçlü koltuk tasarımının devamında ne yapacağıydı.
Artık sorunun cevabını biliyoruz. Aşkın aşamalarından biri olan “Flirting”, Pierre Yovanovitch’in ikinci koleksiyonu ve kesinlikle oyundan düşmediğini gösteriyor. Elle şekillendirilmiş meşe panellerden kol ve bacaklara sahip koltuğun oturma ve yaslanma yerleri özel döşemeyle kaplı. Ayrıca tercihe göre koltuğun yaslanma yeri, yüksek veya alçak olarak sipariş edilebiliyor.
Kaya kadar sert kiraz ağacı kadar naif
DC1914 by Vincenzo De Cotiis
Vincenzo De Cotiis ham malzemelerden yepyeni ve beklenmedik formlar oluşturmasıyla tanınıyor. Bunu yaparken ana malzemenin –taş ya da ahşap- dayanıklılığını kaybetmemesini sağlıyor. İtalyan mimarlar DC1914 kahve sehpasının, belki de bugüne kadarki en dinamik rekonstrüksiyon olduğunu iddia ediyor.
Masa, büyük bir parça Brezilya granitinden oluşuyor. Bununla beraber De Cotiis, kaya parçasının sert görünümünü, parıldayan döküm alüminyum ile yumuşatmayı başarmış. Parçanın, dik falezlere benzeyen köşelerini, birbirinden farklı ayaklarını parıltılı yüzeyi tamamlıyor. Sanatçı, yüzeydeki renk geçişlerinin ilhamını, büyümesi üç yıl süren ve bu sırada yeşilden beyaza, oradan da pembeye dönüşen Japon kiraz ağaçlarından alıyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, gerçek bir materyal şöleni olan eşsiz bir tasarım ortaya çıkıyor.
Kim demiş trambolinden tasarım olmaz diye?
Trampoline Bed by Patricia Urquiola
Trambolinler eğlenceli fakat kabul edelim ki pek de hoş görünmeyen dış mekân aksesuarlarıdır. Patricia Urquiola ise onları farklı görmemizi sağlayacak bir bakış açısından ilham alarak hoş bir dış mekân yatağı tasarlamayı başarmış. Urquiola, yuvarlak hatlarıyla konumlandırdığı yatağın üzerine kanopi olarak trambolinin kendisini koymuş. İnce halatlarla çevirdiği tasarımla sıcak ve şık bir görünüm elde etmiş. El yapımı yastıklarla sırt bölümünün rahatlığını da garantilemiş. Sonuç olarak zıplamaya değil ama uzanıp dinlenmeye müsait üstelik oldukça da şık bir tasarım çıkmış ortaya.
Dünyanın en stil duvar kâğıtları
Assemblage for Holly Hunt
Tasarımcı Holly Hunt’ın ilk duvar kâğıdı koleksiyonu 29 ayrı tasarımdan oluşuyor. Her biri el yapımı ve Hunt’ın tutkusunu ortaya koyacağı şekilde dizayn edilmiş. Parçaların hiçbiri ağır sanayi makinelerinden çıkmıyor. Kesmek ve sayfaların yapışkanlığını sağlamak için özel yöntemler kullanılıyor. Uzmanların söylediğine göre bunu başarmak bile ancak yıllar isteyen tecrübeyle mümkün olabilir. Bunun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan kağıtlarsa klasmanının en üst örneği. Örneğin seride yer alan Chevron Leaf, geometrik tasarımlara sahip bir duvar kâğıdı ve 22 karatlık altın yapraklardan oluşuyor. Koleksiyonun tamamının üzerindeki işlemeler ve değerli materyaller Holly Hunt’ın duvar kağıtlarını Tiffany & Co., Chanel ve Louis Vuitton gibi lüks markaların bir tık ötesine yerleştiriyor.
Tasarım mı, kullanışlılık mı?
Twelve A.M. by Neri&Hu
Söz konusu iyi bir uyku olunca, bir yatağın tasarımının yanı sıra sağladığı konfor da önemlidir. İşte Neri&Hu’nun tasarımı tam da böyle. Şangaylı mimarlar şimdiye dek ellerinden çıkmış en akıllı tasarımlardan birini sunuyor: Twelve A.M.
Bu yatak tasarımı kişisel tercihlere öncelik veriyor. Ne yapmak istiyorsunuz; yatıp uyumak mı, arkanıza yaslanıp çalışmak mı? Tasarımcıları Twelve A.M.’i, “Bu bir yatak mı, masa mı, bench mi? Bunların hepsinin bir araya gelmesiyle oluşan bir tasarım.” olarak tanımlıyor. İsmiyse, gündüz de burada geçireceğiniz süreyi temsil ediyor. Özel olarak tasarlanmış ve zevkinize göre değişebilir kumaştan oluşan sırt bölümü, hareketli, dik konuma getirilebilir bir yatak konforu düşünülerek tasarlanmış.
Narsisizmden uzak aynalar
Mirror: Valentine by Farfelus Farfadets
Kâğıt hamuru, doğru ellerde gerçekten adına tasarım denebilecek hâllere bürünebiliyor. Fransız sanatçı çift Farfelus Farfadets (Laurent Poumat ve Anne Friesz) kâğıt hamurunu modern, girift ve bir o kadar da zarif görünen aynalara dönüştürmüş. Çoğu aynanın sembolize ettiği narsisizm, onların tasarımında kendine yer bulamıyor. Zira aynayı çevreleyen baş döndürücü dinamik şekiller bir yana aynanın kendisi de düz değil. İlhamını, şöminelere yaptığı muhteşem tasarımlarla anılan Fransız sanatçı ve tasarımcı Valentine Schlegel’den alan bu aynanın sahip olduğu doku ve pürüzsüz kıvrımlar, ona bakarken kendinizden çok daha fazlasını görmenizi sağlıyor.