Ağustos 2020

Glamping… Yıldızların altında uyumak

Ağustos

DOĞANIN İÇİNDE OLMAK, AĞAÇ YAPRAKLARININ HIŞIRTISIYLA UYUYUP...

D

oğanın içinde olmak, ağaç yapraklarının hışırtısıyla uyuyup, kuş sesleriyle uyanmak… Kamp yapmayı sevenlere “neden?” diye sorarsanız alacağınız cevap muhtemelen bu olur. Ancak tüm bu romantizmin yanında, börtü böcekle fazlaca muhatap olmak ve üstelik günlük yaşantıda alışılan minimum lükslerden bile mahrum kalmak, herkesin özeneceği bir şey olmasa gerek. İşte bu yüzden, doğanın içinde uyurken kusursuz bir otel konforunda tatil yapabileceğiniz glamping kültürü son yıllarda yükselişe geçti.
Glamping, İngilizcede “gösterişli” anlamına gelen “Glamorous” ve “kamp yapma” anlamına gelen “camping” kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Peki, adının hakkını gerçekten veriyor mu? Glamping, dilediğiniz tatil imkânını farklı zevklere göre bir araya getirebiliyor. Bu, yalnızca bir tenteyle çevrili olsa da içinde ihtiyaç duyacağınız her türlü konforun sağlandığı bir çadır da olabilir, gökyüzünü kucaklayacağınız şeffaf bir iglo da… Ama bilmeniz gereken en önemli şey, geleneksel kampların aksine glamping tatiline giderken yanınıza yalnızca bavulunuzu almanızın yeterli olduğu.

Ağustos

Glamping dendiğinde ne beklemelisiniz? Bu, nerede olduğunuza veya ne tarz bir tatil arzu ettiğinize göre değişir. Rahat yataklar, hoş aydınlatmalar, özel banyolar… Konforun ve tüm modern kolaylıkların sunulduğu lüks kamplarda konaklarken trekking, balıkçılık, rafting, bisiklet parkuru gibi açık hava etkinliklerini yapabilir, ya da yalnızca açık hava jakuzisinde uzanıp manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Tarihin içinden…

İnsanlığın yerleşik hayata geçmeden önceki göçebe yaşantısı düşünüldüğünde kamp kültürünün ortak bilinçle hepimizin zihninin bir köşesinde varlığını sürdürdüğü bir gerçek. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu’nda farklı tabakalara hitap eden birçok çadır çeşidi bulunuyordu. Elbette bunların en lüksleri padişahların özel çadırlarıydı. Eş zamanlı olarak dünyanın birçok yerindeki krallar, komutanlar, imparatorlar da evlerinden uzak geçirdikleri zamanları saraylarını veya kalelerini aratmayacak konfordaki çadırlarında geçiriyorlardı. Avrupa ve Amerika’da glamping’in ilk adımları 19. yüzyılda atılmış. Söylenene göre glamping fikri, safari için Afrika’ya giden üst tabaka maceracıların, konforlarından ödün vermeden doğayı deneyimleme arzularıyla ortaya çıkmış. Bir yandan vahşi doğada maceradan maceraya koşarken diğer yandan günün tüm yorgunluğunu yumuşacık yataklarında atan gezginler sayesinde bu kültür dünyaya yayılmaya başlamış.

Ağustos

Maceranın göbeğinde lüks bir dinlence

Glamping denince, akla gelen en klasik yapılardan biri safari çadırları. Dışarıdan bakıldığında safari sırasında kullanılan bir çadırmış gibi görünse de içinde, banyosundan yatağına ve hatta elektrik teçhizatına kadar ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi bulabilirsiniz. Safari çadırları genelde şık ahşap zemin ile tamamlanırken, destekleri alüminyum ya da fiberglass poller yardımıyla sağlanır. Ayrıca kanvas kumaş geçirgenliği sayesinde uyku kaliteniz için de muhteşem bir fırsattır.

Ağustos

Gökkubbenin altında uyumak

Google’da “glamping” diye arattığınızda karşınıza çıkan en özel görsellerden biri kuşkusuz “dome çadır”dır. Köşesiz yapısıyla doğaya tam uyum sağlayan dome’lar, bazı glamping’lerde doğadan daha fazla yararlanmanızı sağlamak için şeffaf bir çatıya sahiptir. Hatta dünyanın en güzel glamping’inin “bubble” denen şeffaf dome’larla yaşandığı söylenir. Işık kirliliğinin olmadığı bir ortamda, yıldızları izleyerek uyumak paha biçilemez! Bubble’ların dome’dan farkı da biraz daha minimal tasarımlara sahip olmalarıdır. Zira içerisinin tamamen görünür olması özel alanı kısıtlar ve daha korunaklı, sakin bir ortam gerektirir.

Ağustos

Ahşap kokusu, jakuzi ve doğa

“Kapsül” ya da “koza” anlamına gelen “Pod” en çok tercih edilen glamping türlerindendir. Ahşaptan üretilen pod’larla ekolojik ayak izinizi minimuma indirerek lüks bir tatil imkânı sağlar. Üstelik dış mekân kullanımlarında yaratıcılığa en müsait olanlar pod’lardır. Glamping’inizi bir nehir kenarında, doğanın içindeki jakuzinizde yıldızları izleyerek geçirebilirsiniz.

Buzdan kalede tatil

Tatil denince aklına soğuk hava şartları gelenlerdenseniz, iglo glamping’leri tam size göre. Grönland, Kanada gibi Arktik bölgelerde ya da Avustralya Alpleri gibi kusursuz bir doğaya sahip olan yerlerde kalabileceğiniz iglo’larda dışarıdaki hava şartları ne olursa olsun sizi sarıp sarmalayan sıcaklığın keyfini çıkarabilirsiniz. Bu sırada sonsuz kar manzarası ve elbette aklınıza gelecek her türlü kış sporundan faydalanma imkânı da cabası.

Glamping Adresleri

Manzaranız ne olsun istersiniz? Kuzey ışıkları mı, çöl mü yoksa sonsuzluğa uzanan ağaçlar mı? İşte sizin için hazırladığımız öneriler…

Ağustos

İsveç – Tree Hotel

Dünyanın belki de en ilginç yapılarından biri İsveç Harads’ta bulunan Tree Hotel. Ağaç evlerin yalnızca çocuklar için olmadığını göstermek ve yetişkinleri bu keyiften mahrum bırakmamak için ellerinden geleni yapan otelde dilerseniz ağaçların arasındaki bir kapsülde ya da küçük kulübelerden birinde kalabiliyorsunuz. Küçük kulübeler yalnızca glamping kültürü açısından değil mimari açıdan da birer tasarım harikası.

Ağustos

Fransa – Attrap’Rêves Hotel

İşte bubble glamping deneyimini yaşayabileceğiniz adreslerden biri. Ormanın içinde bir rüya... Ekolojik tasarımı, çevreye hiçbir zarar vermeden yıldızlar altında uyuyabileceğiniz muhteşem bir deneyim sunuyor.

Ağustos

Finlandiya – Kakslauttanen Arctic Resort

Finlandiya, karlı doğası ve Kuzey Işıkları’yla adeta bir cennet. İglo tarzı evlerde kuzey ışıklarının altında, bembeyaz kar manzarasıyla bir glamping macerası deneyimlemek içinse seçilebilecek en güzel yerlerden biri Kakslauttanen Arctic Resort.

Ağustos

Kanada – Ridgeback Lodge

Glamping akımıyla birlikte Kanada sınırlarında yükselen Ridgeback Lodge, küreyi andıran çadırlarıyla yepyeni bir tecrübe vadediyor. Tercihiniz kütüklerden oluşan kabinler de olabilir, küre şeklindeki çadırlar da… Hangisi olursa olsun orman manzaralı bir küvetin keyfini çıkarabileceğiniz nadir yerlerden biri burası.

Ağustos

Tanzanya – Singita Faru Faru Lodge

“Mucizelerin yeri” anlamına gelen Singita, Tanzanya’da geleneksel kamp felsefesini glamping ile harmanlayan lüks bir kamp… Akıllardan çıkmayacak bir manzara eşliğinde uyanma sözü veren bu kamp Serengeti’de bulunuyor.

“Uzağa gitmeye gerek” yok diyenlere..

Dünyada olduğu kadar ülkemizde de takip edilen glamping kültürü, yeni mekânlarla her gün biraz daha sahipleniliyor. Kelimenin tam anlamıyla lüks bir tatil geçirebileceğiniz glamping mekânları arasından ikisi öne çıkıyor:

Marmaris – Bonjuk Bay

Marmaris’in en güzel koylarından birine kurulu Bonjuk Bay’de lotus çadırı, taş ev, bungalov veya safari çadırında kalabiliyorsunuz. Konaklamanın yanında çiftlik ve bahçenin taze ürünleriyle hazırlanan yemekleri tadabileceğiniz ve dalıştan yogaya birçok deneyim sunuyor.

Ağustos

Fethiye – Perdue

Konfordan ödün vermeyen, şık, bir o kadar da doğayla uyumlu glamping çadırlarında, denizin ortasında uyanmışsınız hissiyle güne başlayabilir, Akdeniz mutfağının en taze ürünlerini tadabilirsiniz.